Merhaba Hâfız Osman!

Seyyid Ahmed Merami hazretleri ince, uzun boylu, beyaz sakallı, sevimli bir zattı. Uzun bir yolculukla vardı Hasan Kale’ye. Oradan da Bevel Kâsım köyüne. Osman Bedreddin işitti bu haberi. Görmeden onu sevdi. Bir an önce gidip görmek istiyordu bu büyük velîyi. Ama o, Bevel Kâsım köyündeydi. kendisi Erzurum’da. Nihayet gitti bir…

Devamını oku

Yay gibi oluncaya kadar…

Resûl-i Ekrem Efendimiz (aleyhisselâm) bir gün Eshabına; “Yay gibi oluncaya kadar ibâdet etseniz, yay kirişi gibi oluncaya kadar oruç tutsanız, dizleriniz kuruyuncaya kadar namaz kılsanız, ehli beytimden veya Eshabımdan birisine düşmanlık etseniz, Allahü teâlâ sizi burnunuzun üzerine sürüyerek cehenneme atar” buyurdu. ? ? ? Resûl-i Ekrem Efendimiz (aleyhisselâm) yine bir…

Devamını oku

Karınları toktu ama ruhları açtı

Âmir bin Füheyre (radıyallahü anh), müşriklerden Tufeyl bin Abdullah’ın çobanıydı. Çok yıllar bu müşriklere hizmet etti. Karşılığı sadece karın tokluğuydu.Karınları toktu.Ama ruhları açtı.Nihayet beklenen “İslâm güneşi” doğdu. İslâm’la müşerref olanlar, onun manevi lezzetini tattılar ve bir daha bırakmadılar.Bu aşka tutulanlardan biri de Âmir bin Füheyre idi.Fakat köleydi.Efendisi vardı.İmanını açıklayamazdı. Zira…

Devamını oku

Seni bir hizmete gönderirim

Amr bin Âs (radıyallahü anh), İslâmiyet’i kabul ettikten sonra eski hatalarından dolayı çok pişman oldu.Ve üzülüyordu.İslâm’a hizmet etmeyi ve müşriklere karşı savaşmayı şiddetle arzu ediyor, yerinde duramıyordu.Bir şeyler yapmalıydı.Resulullaha geldi.Ve huzuruna çıkıp “Yâ Resulallah! Nice müddettir İslâmiyet’i yıkmaya çalıştım. Sonra İslâm’la şereflendim. Şimdi muradım odur ki İslâm’a geldiğim belli ola”…

Devamını oku

Yâ Amr! Silahını al, bana gel!

Amr bin As hazretleri (radıyallahü anh) şöyle anlatıyor:“Resulullah Efendimiz bir gün bana ‘Elbiseni giy, silahını kuşan ve bana gel!’ diye haber gönderdi.‘Başüstüne!’ dedim.Ve huzuruna koştum.Varınca bana bakıp ‘Yâ Amr! Seni askerle filan kavmin üzerine göndermek isterim. Allah sana selâmet versin, inşallah bol ganimet ve malla dönersin’ buyurdu.Ben bu emri aldım.Kendilerine…

Devamını oku

Bilmiyorlar, bilseler yapmazlar

Peygamber Efendimizi bizzat Allahü teâlâ yetiştirdi. Nitekim kendisi “Beni Rabbim terbiye etti, yetiştirdi” buyurmuştur.O, ömründe hiçbir mümine sert bakmamış, kötü söylememiştir.Hatta kâfirlere bile…Şöyle ki:Ona inanmadılar.Mekke’den sürdüler.Hatta öldürmek istediler.Yine de kızmazdı.Onlar için en fazla “Bilmiyorlar, bilseler böyle yapmazlar” buyururdu.Lisanında “yok” kelimesi yoktu.Ondan bir şey isterlerdi.O şey varsa, verirdi.Yoksa, cevap vermezdi.Yine de…

Devamını oku