Ebu Bekir’i imtihan ettim

Cebrail Aleyhisselâm, bir gün Hazret-i Ebu Bekir’in Resulullaha olan sevgisini ölçmek için âmâ şekline girip oturdu onun yolunun üzerine.Hazret-i Ebu Bekir o gün kıymetli bir elbise giyinip çıktı evden. Sonra bir âmâ gördü ki, bir kenarda oturmuş “Yâ İlâhî! Resulünün aşkı için kim bana bir şey verirse onu aziz eyle”…

Devamını oku

Kur’ân-ı azîmüşşan Ali iledir

Ümm-ü Seleme (radıyallahü anha) rivayet eder:“Habîb-i Ekrem ‘Kur’ân-ı azim-üş-şan, Ali iledir. Ali de Kur’ân-ı azim-üş-şan iledir” buyurdu.İzahı şöyledir ki Hazret-i Ali, Kur’ân-ı Kerim’in hükmüyle hareket eder. Kur’ân-ı Kerim de onun yol göstericisidir.? ? ?Selman-ı Farisi (radıyallahü anh) rivayet eder:“Resûl-i Ekrem Efendimiz ‘Kıyamet günü arş’ın sağında benim için kırmızı yakuttan bir…

Devamını oku

Ne bir eksik, ne de bir fazla

Hazret-i Ali (radıyallahü anh), bir seferinde Kûfe’den asker istedi. Bir takım söz ve hareketten sonra asker gönderdiler. Onlar yolda idi. Hazret-i Ali geldi. Ve yakınlarına “Kûfe’den iki bin er ve bir kişi geliyor” buyurdu. Bir sahabi; “Ben bu sözü hazret-i Ali’den bizzat işittim. Gelen askerleri bir bir saydım. Buyurduklarından ne…

Devamını oku

Bizim için ne diyorlar?

Emir Sultan hazretleri bir gün abdest alıyordu ki şehirden gelen bir talebesini görüp sordu ona: “Nereden geliyorsun?” “Şehirden efendim.” “Orada bizim için ne diyorlar?” “Kimyaya mâliktir diyorlar hocam.” “Kimya odur ki akan su ‘altın’ olur” buyurdu… O anda akan sular ‘altın’ oldu. Mübarek zat “Bu kelâmımız murad değil, hikâye içindi”…

Devamını oku

Allah için git, onu ikaz eyle!

Emir Sultan’ın bir talebesi şöyle anlatıyor:“Hocam bana ‘Balıkesir’e git. Falan câmide bir imam var, ancak itikadı bozuktur. Allah için git onu ikaz eyle!’ buyurdu.‘Başüstüne!’ dedim.Sonra da içimden ‘yolda ne ile meşgul olayım?’ diye sormayı düşündüm.Düşüncemi anladı.Ve tespihini uzatıp;‘Bu, benim tespihimdir. Yol boyunca hep zikirle meşgul olursun’ buyurdu.Alıp koydum cebime.Ama korku…

Devamını oku

Korkmayın! O da âciz bir kul!..

Emir Sultan hazretleri, manevi bir işaretle çıktı Medine’den. Yanında iki de talebesi vardı.Anadola’ya gidiyorlardı.Gökte üç kandil belirdi.Onları takip ederek yürüyorlardı ki az sonra yol ikiye ayrıldı. Biri sağa giderdi, biri de sola.O ara biri geldi.Ve “Sakın şu istikamete gitmeyin! Zira o yolda bir yılan var ki yoldan geçenlere saldırıp öldürüyor”…

Devamını oku