Emîrlik, Kıyâmette pişmanlıktır!

Abbasi halifesi Harun Reşid, bir gece vezirine, “Beni öyle bir kimsenin yanına götür ki rahatlayayım. Çünkü, bu göz kamaştırıcı, şaşaalı hayattan sıkıldım. Gönül huzuru arıyorum” dedi. Veziri onu Süfyan bin Uyeyne’nin evine götürdü. Süfyan kapıyı açıp da Halife’yi görünce “Niçin bana haber vermediniz? Bilseydim ben onun huzuruna gelirdim” dedi. Harun…

Devamını oku

Cellatlar şaşkına döndü!..

Silsile-i aliyye büyüklerinin dördüncüsü Cafer-i Sadık hazretleridir. O, aynı zamanda Ehl-i beytten olup, “Oniki İmam”ın da altıncısıdır… Bu mübarek zat, ilim ve fazilette zamanının bir tanesiydi. Din bilgilerinde olduğu gibi, zamanının bütün fen ilimlerinde de söz sahibiydi. Yetiştirdiği talebeler, cebir ve kimya ilimlerinde çeşitli keşifler yapmışlar, bu ilimlerin temel sistematiğini…

Devamını oku

Bizim için ölçü onlardır!

Silsile-i aliyye’nin üçüncüsü olan Kasım bin Muhammed hazretleri, kendilerine “Fukaha-i seb’a” adı verilen yedi büyük âlimden biridir…Tabiin’in büyüklerinden olan Kasım bin Muhammed hazretleri, Medine’de yetişen ve kendilerine “Fukaha-i seb’a” adı verilen yedi büyük âlimden biridir. Silsile-i aliyye denilen büyük âlim ve velilerin üçüncüsüdür. Mübarek babası, Hazret-i Ebu Bekir’in oğludur. İmam-ı…

Devamını oku

Şâh Şücâ’nın ihlaslı kızı…

Şâh Şücâ Kirmânî hazretleri, büyük velîlerdendir. Künyesi “Ebü’l-Fevâris”tir. Kirman pâdişâhının oğlu olup zamânının büyüğü, hakikat yolunun önderi idi. Firâseti keskindi. İşi evliyâyı bulup, onunla sohbet etmekti. Ebû Türâb Nahşebî, Ebû Hafs, Ebû Ubeyd Busrî ve Yahyâ bin Muâz gibi âlimlerle sohbet etmiştir…  İşte böyle bir mübarek zatın, evlenme yaşına gelmiş…

Devamını oku

Fetihten önce-fetihten sonra!..

Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’u fethettikten sonra imparatorluk sarayını gezer. Bir ara mahzene iner ve zindanda yaşlı bir papaza rastlar!..Henüz İstanbul fethedilmemişti… Fatih Sultan Mehmed Han, zaman zaman tebdil-i kıyafetle halkının arasına karışırdı… Sultan, yine bir gün, kıyafet değiştirerek çarşıda dolaşmaya başladı. Rastladığı ilk dükkâna girdi ve bir okka tuz,…

Devamını oku

Sen, Allah rızası için evlen!

Selmân-ı Fârîsî hazretleri “Eshab-ı Soffa” denilen ve Peygamber aleyhisselâmın bizatihi kendilerine ilim öğrettiği ve Peygamber aleyhisselamdan hazarda ve seferde bir an ayrılmayan kimselerdendi… Dünyaya hiç rağbet etmezdi. Ayakta duramayacak hale gelinceye kadar namaz kılar, sonra bedeni yorulunca oturur zikrederdi. Dili yorulduğu zaman da Allahü teâlânın yarattığı şeylerdeki hikmetleri düşünürdü. Bu…

Devamını oku