Dicle kan ve mürekkep akıyordu!..

Zalimliği ile meşhur Moğol hükümdarı Hülagu 1258 senesinde Bağdat’ı yakıp yıkar… 400.000’den fazla Müslümanı kılıçtan geçirir. Camiler, medreseler yerle bir edilir. Milyonlarca dînî ve ilmî eser Dicle Nehrine atılır. Nehir günlerce kan ve mürekkep akar… Hülagu, şehrin dışına kurduğu karargâhtan haber gönderip o beldenin en büyük âlimi ile görüşmek istediğini…

Devamını oku

Tahta kapıyı geçemeyen Sultan!..

Fatih Sultan Mehmed Han, lalasıyla birlikte Ebu’l Vefa hazretlerini ziyaret için dergâha gelir… Büyük âlim ve velî Ebu’l Vefa’nın dizi dibine çökecek, boyun bükerek sohbetini dinleyecektir… İçeriye haber gitmiştir… Boynu bükük, kapıda bekliyor… Dışarıdan bakan biri, imkânı yok Padişahı tanıyamaz!.. Onun bir derviş olduğuna hükmeder… Talebelerin şaşkın bakışları Fatih’e yönelik……

Devamını oku

Halifeye gelin olan kız…

Hazret-i Ömer, Peygamber efendimizin duası bereketi ile Müslüman olmakla şereflenmiştir. Şöyle ki: Resulullah, Allahü teâlâya, (Ya Rabbi! Bu dini, Ebu Cehil ile yahut Ömer ile kuvvetlendir) diye dua etti. İşte bu devlet, bu saadet ona nasip oldu… Hazret-i Ömer, aynı zamanda Resulullah efendimizin kayınpederidir. Hafsa validemiz onun kızıdır. Hayatta iken…

Devamını oku

Mazlumun âhı, indirir Şah’ı!..

Asırlar önce, Horasan bölgesinin Abdullah bin Tahir adında çok âdil bir valisi vardı. Jandarmalar bir gün birkaç hırsız yakalamış, vâliye bildirmişlerdi… Getirilirken hırsızlardan birisi kaçtı. Hadisenin olduğu sırada Hiratlı bir demirci de Nişabur’a gitmişti. Bir zaman sonra evine dönerken, yolu Horasan’dan geçiyordu… Kaçan hırsız zannederek, onu yakaladılar. Diğer hırsızlarla birlikte…

Devamını oku

Siz hangi ağızla dua ettiniz?

Ebül-Hasan Harkânî hazretleri, insanları Hak yoluna dâvet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine “Silsile-i aliyye” denilen büyük âlim ve velîlerdendir. Kendisinden ilim öğrenmek için, dünyanın her yerinden gençler geliyordu. Altı aylık yoldan gelen talebeleri bile vardı. Onlara senede bir kere izin veriyordu mübarek. Memleketlerine gitsin, anasını…

Devamını oku

Benden ‘Rüzgârayak’ı istemeyin!

Hatem-i Tai adında, cömertliği ile meşhur bir kimse vardı. Zamanın hükümdarı, onun gerçekten cömert olup olmadığını öğrenmek ister!.. Peygamber efendimizin İslamı tebliğinden önce yaşamış olan Hatem-i Tai adında, cömertliği ile meşhur bir şair vardı. Yemen’in Tayy kabilesindendi. Onun ülkesinde at eti yenirdi. Hatem-i Tai’nin pek çok atı vardı. Ancak onların içinde biri her bakımdan mükemmeldi. Çok hızlı…

Devamını oku