Sevgide samimiyetin ölçüsü

Sual: Muhabbetin yani sevginin doğru olup olmadığı nasıl anlaşılır? CEVAP: Bunun iki alameti var: Birincisi, hubb-i fillah ve buğd-i fillah: Ben Allah’ı çok seviyorum diyor, Ona isyan edenlerle dost oluyor, muhabbet besliyor. Bu kimsenin, Allah’ı seviyorum demesi yalandır. Ben Resulullah’ı çok seviyorum diyor, ama Resulullah efendimizi inkâr eden, hattâ Peygamberliğini…

Devamını oku

Ecel ve takdir

Sual: Herkesin ecelini Allah takdir ettiğine göre, başkasını öldüren veya intihar eden kimse niye suçlu oluyor? CEVAP: Allahü teâlâ elbette kimin ne zaman ve nasıl öleceğini, intihar edip etmeyeceğini, kimin kimi öldüreceğini bilir. Bilmeyen de zaten ilah olamaz. Allahü teâlâ, kimin Cennete, kimin Cehenneme gideceğini de biliyor. Allah’ın bilmesi demek,…

Devamını oku

Noel’i kutlamak

Sual: Bir yazar, (Noel’i kutlamakta mahzur yoktur) diyor. Bu küfür olmaz mı? CEVAP: Bu hususta din kitaplarında deniyor ki: Mecusilerin bayramları olan Nevruz ve Mihrican günü şerefine bir şey vermek caiz değildir. Bu günlerin isimlerini söyleyerek veya niyet ederek bir şey hediye etmek haramdır. Eğer bu günlere kıymet vererek yaparsa…

Devamını oku

İyiliklerin başı Allah korkusudur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Büyük zatlardan birine, (Sizdeki ve talebelerinizdeki bu dürüstlük ve güzel ahlak, iyi kötü herkesin sizi sevmesi gibi özellikler, size nereden geliyor?) diye sorarlar. O zat buyurur ki: (Peygamber efendimiz, Müslümanı tarif ederken, (Müslüman, elinden ve dilinden emin olunan insandır. Aldanmaz ve aldatmaz) buyuruyor. Yani hırsızlık…

Devamını oku

Âhirette bizi kurtaracak iş

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: İnsan, ya nefsi yani kendisi için veya Allah için yaşar. Nefsi için yaşıyorsa felakettir. Çünkü nefis denilen şey, Allah’ın düşmanıdır. Bizi yediren, içiren, besleyen yüce Rabbimizi bırakıp da nefsimiz için yaşarsak, sonumuz felaket olur. Hubb-i fillah ve buğz-i fillah bu dinin esasıdır. Hubb-i fillah dururken…

Devamını oku

Sevgi, Allah için olur

Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: Bağdat’ta zengin bir tüccarın elli işçisi varmış. Bu tüccar, mübarek bir zatın cömertliğini, iyiliklerini, talebelerinin ve dergâhta hizmetli işçilerinin onu çok sevdiğini duyar. (O zatı yanında olanlar nasıl seviyorsa, ben de kendimi bu işçilerime sevdireceğim, onlara çok para vereceğim, her çeşit yardımı yapacağım) der. Onlara…

Devamını oku