Yassıada için bilet aldık

İstanbul Üniversitesine 60 ihtilalinden önce başlamıştım. Aynı fakülteden bir arkadaşım okulumuza çok yakın olan Site Öğrenci Yurdu’nda kalıyordu. Öğle namazlarını kılmak için o yurda giderdim. Yurtta sıcak su ve kalorifer vardı. Bu arkadaşım bir gün Ankara’dan Halk Partili mebusların geldiğini ve öğrencileri miting yapmaya teşvik ettiklerini falan anlattı. Kimi öğretim…

Devamını oku

Üzerinde “Zindanlar” yazıyordu

Öğretmen binbaşımız anlatmaya başladı: -Mahkûmları Yassıada’ya getirdiler. Bizlere nöbetler veriyorlardı. Ben o zaman Deniz Harp Okulu öğrencisi idim. Hayatımda Menderes kadar kibar, akıllı, edep timsali birini görmedim. Sizlerin yatakhanesinin alt katında Menderes’in yattığı hücre vardı. Nöbetimizi orada tutardık. Nöbet değişim sırasında kimin nöbeti devraldığını, gelenin ayak sesinden anlar ve nöbetçinin…

Devamını oku

O Kur’an-ı kerimi gördüm

27 Mayıs İhtilali ile ilgili bir başka hatıram da şöyle: İstanbul Üniversitesinde okurken birkaç arkadaşla birlikte bir dairede kalıyorduk. İçlerinden biri, Kara Harp Okulu’nda son sınıfta iken ihtilal olmuş. Bu harp okulu öğrencilerine de silah dağıtılmış ve çeşitli yerlerde görev almışlar. Bu arkadaşıma, birkaç arkadaşı ile birlikte Başbakanlık binasına girmeleri…

Devamını oku

Seninle görüşmek istiyorum

Günler çabuk geçmiş, genç kadın işine uyum sağlamıştı. Hatta ilk maaşını aldığında sevinerek evinin yolunu tutmuştu. İşinden memnundu, patronları inançlı düzgün insanlardı. Sekreter kızla abla kardeş gibi yakınlaşmışlardı. Onlar da, pişirdiği yemeklerden çok memnunlardı. Sık sık teşekkür ederek memnuniyetlerini dile getiriyorlardı. Büyük patron Mehmet Bey, sert görüntüsüne rağmen babacan bir…

Devamını oku

Rüyada görse inanamazdı

Yaşlı adam memnun olmuştu: “Tamam, yarın eşinle beraber gelin, sizi götüreyim yaşayacağınız daireyi görün” demişti. Ertesi gün görkemli binanın bulunduğu yere gelmişlerdi. Geniş bir bahçenin ortasındaki bina dış görünüşüyle bile göz kamaştırıyordu. Beş katlı binanın kapısından eşi ve patronuyla beraber içeriye girdiler. Mehmet Bey girişteki dairenin önünde durdu, cebinden çıkardığı…

Devamını oku

Sizde hiç utanma yok mu?

Genç kadın apartmana taşınamayacağına değil o dağ gibi adamın, karşısında küçülüp sanki yok oluşuna üzülmüştü: “Hayırlısı olsun Mehmet Ağabey, sizin canınız sağ olsun yeter ki işleriniz düzene girsin her şey hallolur” diyebildi… Aradan iki hafta geçmişti. Mutfağında yemek yapmakla meşgul idi. Mehmet Bey, ziyarete gelen meslektaşı emekli bir arkadaşıyla odasında…

Devamını oku