Defineci Mehmet’in altınları

Amerika’da patlama olmuş, Mısır’da ihtilal yapmışlar, benzine zam gelmiş hiçbirisinden anlamaz… Onun varsa yoksa işi define… Kendilerine göre bir haritaları falan oluyor… Oturup kroki falan çıkartıyorlar… Ne demekse arada bir “İtalyan Çizmesi” ifadesi kullanıyor. Yani işte “filanca yerde şu kadar ton altın var, falanca yerde şu kadar küp var… Filanca…

Devamını oku

Onu ne çok sevmiştim…

Yıl 2007’ydi. Liseli yıllarımdı. Altı kardeştik. Annem büyük oğlunun mürüvvetini görmek istiyordu. Yengem ve annemin ısrarıyla yengemlerin köyüne gittik. Yengemler geniş bir aileydi. İskenderun’dan da akrabaları gelmişti. Üç kız bir erkek kardeşlerdi. Merve en büyükleriydi. Merve ile orada tanışmıştık. Birlikte köyde meyve bahçesinde piknik falan yaptık. Üçüncü gün evimize dönerken,…

Devamını oku

Oğlum bu kızdan uzak dur!

Merve “bir yanlışlık olmuştur” deyince ben de “tamam” dedim. Ama bir ay sonra posta kutusunda 3 tane daha tebligat gördüm. Tekrar adliyeye gittim. Üçü de aynı tür suç. Ama farklı kişiler tarafından şikâyet edilmiş. Yine ifade verdim. “Bilgim yok” dedim. Merve’yi, zarar görmesin diye yine söylemedim. Adliye çıkışı aradım. Arabama…

Devamını oku

Suçunu itiraf edeceksin!

Anneme inansaydım keşke… Ama artık çok geçti… 1 ay sonra Reyhanlı Koza Cezaevine sevk edildim. E tiplerine göre rahattı. Babacan bir cezaevi müdürü vardı. Merve de hemen her gün arıyor, 2-3 haftada bir ziyaretime geliyordu. 4. aydı. Her gün arayan Merve bir daha aramaz olmuştu. Ben aradığımda ise “iş yoğunluğu”…

Devamını oku

Artık evime gideyim ne olur

Babama 1998 yılında “KLL” teşhisi konuldu. Bu hastalık kan kanserinin bir çeşididir. Tıp kitaplarımızda “altı aylık kan kontrolleri ile 12 yıl yaşayabilir” der. Babam 58 yaşındaydı. Teşhis bizi çok üzse de; 58+12=70; Türkiye’deki ortalama insan ömrüne denk geliyor diye de hesap yaptık. Bir sene kontrol altında tutmaya çalıştık ama kontrol…

Devamını oku

Öfkeye kurban ettim kendimi!

O gün akşamüzeri kardeşimle İstanbul’a dönerken minibüsümüz Bolu’ya 20 km mesafede yolda kalmıştı. Ben para bulmak için İstanbul’a gitmiştim. Dönüşte otobüste yorgunluktan uyuyakalmışım. Gözümü açtığımda dağın başında sis içinde gidiyorduk. Şoföre nerede olduğumuzu sordum. Verdiği ters cevaplar üzerine tartıştık. Öfkeyle “çek sağa!” dedim ve indim. Daha iner inmez pişman oldum…

Devamını oku