Bilmeden ziyaret ettiğim kabir

1980’li yıllardı. Beyim devlet memurluğunu kazanmıştı.  Erzurum’un Narman ilçesinden Ankara’ya gelmiş Keçiören ilçesinde bir gecekondu mahallesine yerleşmiştik. Bilmediğimiz bir yerdi ve gariptik. Tanıdığımız birkaç kişi vardı. Onlardan biri de yine Erzurum’dan tanıdığımız seyyid bir ablamızdı. Bize bir gün dedi ki: “Sizi Bağlum’a götüreceğim. Oradaki evliya türbelerini ziyaret edeceğiz.” Çocuklukta öğrenmiştik…

Devamını oku

Bu üçünü bilen var mı?

Ramazan-ı şerifi karşılamakta olduğumuz günlerdi… Osmanlı Devlet Arşivleri binasının önünde bir arkadaşla karşılaşmıştım. Kendisi tarihçiydi ve bir arşiv uzmanıydı. Ayaküstü hal hatır sorduktan sonra koluma girdi:  “Gel öğle namazımızı şurada birlikte kılalım” dedi. Nasibimiz çekmiş işte… Gittiğimiz yerde namaz sonrası bir beyefendinin ikinci kattaki odasına çıktık. İçeride bir iki kişi…

Devamını oku

Astarı yüzünden pahalı iş

Öfke yok… Sakin olun… Öfkenize yenilmeyin. Öfkenin insana ne zararlar verdiğini benden dinleyin… Bugünkü aklım olsa yapar mıydım? O zaman serde gençlik vardı. Öfkeme yenik düştüm… Bakın neler yaşadım… Ah bilseniz neler yaşadım… Laleli piyasasında bavul ticaretinin zirvede olduğu yıllardı… Her önüne gelen tekstile çıkıyor… İyi de para kazanıyor… Biz…

Devamını oku

Karanlık gece yol görünmüyor

Gözümü bir açtım ki otobüsteyim… Camdan dışarı baktım her taraf sis içinde… Allah’ım neredeyim ben? Kendime geldim… Beynimi toparladım… Tabii ya, bugün akşamüzeri kardeşimle İstanbul’a dönüyorduk. Minibüsümüz Bolu’ya 20 km mesafede yolda kalmıştı. Ben para bulmak için İstanbul’a gitmiştim. Para bulup dönüyordum. Fırladım yerimden. Muavine baktım, horul horul uyuyor… Yolcular…

Devamını oku

Aldatmak mı aldanmak mı?

O sene liseye gidiyordum. Dersimiz beden eğitimiydi. Çok samimi olduğum sınıf arkadaşım Mehmet gelip dedi ki: -Ben maç yapacağım. Cep telefonumu sana versem maç sonuna kadar tutar mısın? Ben de “Olur tamam” dedim. Telefonu bana verdi. O yıllarda herkeste cep telefonu yoktu. Bir de şimdiki gibi çok fonksiyonlu telefonlar da…

Devamını oku

Gün gelir sen de anlarsın!

Bizler 80’lerde gençliğini yaşayan insanlar olarak sokaklarda kuyruklar, sıkıntılar, evlerde darlıklar ile büyümüş insanlarız. Memur babanın tek sermayesi; her şeyini seferber ederek çocuklarını okutmak, adam etmek, meslek sahibi olmalarını sağlamaktır. Sermayesi yoktur ki iş versin. Bu duygular içinde; çocuklarının hayatlarında kendi hayatlarını eritir bitirirler. Türkiye’de insanlar ana rahminden çıkınca baba…

Devamını oku