Bir çuval unu esirgeyince…

Rüyaydı ama gerçekten farkı yoktu…  Üç gün durup durup ağladım… Üç aydır da hâlâ etkisindeyim…Çünkü hiç aklımda yok iken belki otuz kırk sene öncesinde ve yedi sekiz yaşında çocuk iken şahidi olduğum bir hatıranın devamı gibiydi gördüğüm rüya… Sanki dünyada çocukken şahidi olduğum o hüzün dolu olayın ahirette karşılığını görmüştüm…

Devamını oku

Ne dersin oraya gidelim mi?

Yıllarca kiracılığın kahrını çekmiş sonunda borçlanarak da olsa bir ev alıp alelacele eşyalarımızı içine atmıştık. Aslında evi badana boya, tabanları parke vb. yaptırabilmeyi ne çok istemiştik. Ama imkânlar el vermeyince olmuyordu. Taşınalı üç yıl olmuştu. Borcumuz biraz azalmış bu sene Ramazan-ı şerife yetiştirecek şekilde evimizde tadilata karar vermiştik. Şükürler olsun…

Devamını oku

Köylü benden çok sevinmişti

1978’in Haziran ayı başıydı. Tayinin çıktı dediler. Yer, Ömeroba Köyü… Nasıl sevindim anlatamam…  Hayatımın ilk görev yerini görmek için can atıyordum. Önce Edirne’ye oradan Ömeroba’ya. O yıllarda günde bir otobüs gidiyormuş. Saat 15:00’te kalkıyormuş.  Bu ne demek? Gittiğinde en az bir gece orada kalman demek? Kimde ve nerede kalacaksın? Kimseyi…

Devamını oku

İşiniz hep böyle rast gitmez

Ya 1999’du ya 2000 yılı… Tam olarak senesini hatırlayamıyorum. O sabah da erkenden kalktım. Kahvaltımı yapıp işime gitmek için aşağıya indim. Arabamı park ettiğim yere gittim. Bir de ne göreyim? Araba yerinde yok… Hay Allah!.. Şaşırdım. Nereye gider bu araba? Sağa baktım sola baktım… İleri gittim geri geldim. Araba yerinde…

Devamını oku

Kızının yanına tatile gitmişti

Gecenin bir vakti çalan telefonla yüreğimiz ağzımıza geldi. Arayan teyzemin kızıydı. Telefonda ağlamaktan konuşamıyordu.  -Abla, annemi hastaneye yatırdılar… Durumu çok ağırmış… -Hayırdır ya, ne oldu? Bir kaza mı geçirdiniz? -Hiçbir şeyi yokken, dün öğleyin birden fenalaştı… Acilen hastaneye kaldırdık. Biz beyin kanaması zannediyorduk. Ama beyinde ur çıkmış…  -Aman Allah’ım? -Hem…

Devamını oku

Şuna bak, bir de para istiyor!

Ne yalan söyleyeyim… O 23 Nisan’da ağabeyimle ben, öğretmenlerden fırça yiyeceğimizi bile bile törene gitmedik. Bir gün öncesinden hazırlık yapıp sabah haydi rastgele… Doğru Keban Barajına, balık tutmaya…  Zaten bu balık işini hep yapardık. Az tutarsak ilçede, çok tutarsak şehirde satar; parayı bir güzel harçlık yapar yerdik.  Sinema garanti bir…

Devamını oku