Ben onları nasıl unuturum?

Nikâhtan sonra anneciğimin elini öpüp küçük oğluma da en kısa zamanda geleceğimi söyleyip öpüp kokladıktan sonra yeni evime hareket ettim. Yeni evim, yeni hayatım her şey çok güzeldi… Âdeta ikinci baharımı yaşıyordum… Kocam her gün geliyor “artık burası benim asıl evim” diyordu. Nasıl seviniyordum…  Bir iki ay sonraydı. İçimdeki evlat…

Devamını oku

Ecdadın ruhu şâd olacak

Tahsin Bey, Fransa’da CIMG’ın Teşkilatlanma Başkanı ve aynı zamanda Başkan Yardımcısı. Geçen gün Mulhouse kentinde ziyaretine gittiğimde dedim ki: -Şu Büyük Cami’nin arsasını alma hikâyeseni bir anlatsana… Güldü:  -Allah’ın Müslümanlara bir lütfu… Avrupa’ya İslâmiyet’in sancağını dalgalandırmak için at sırtında giden ecdadımızın ruhunu şâd edecek bir proje.  Sanki özel sipariş vermiş…

Devamını oku

Ben ne yaptım! Ben ne yaptım!

“Ah Devrim Bey ah” dedi çayından bir yudum aldıktan sonra… Daha ilk cümlede meraklandırmıştı bize. Kimdi bu Devrim Bey? Neyin nesiydi? E anlatan Zülfü Hoca olunca insan nasıl meraklanmazdı?  1978’di galiba… Bilecik ilinin çok şirin bir kazası olan Pazaryeri’ndeydik… Zülfü Hocamız da Çarşı Camii imamıydı. Çok değerli bir din adamıydı.…

Devamını oku

Önce her şey yabancıydı

Gece saat 12’de binmiştik şehirler arası yolcu otobüsüne. Eşim, ben ve henüz bir yaşındaki oğlum… Annem ve teyzemin kızı da bize yardımcı olmak üzere yanımızdaydı. Gittiğimiz yeni şehre adapte olma süresinde can yoldaşı olacaklardı bana… Yol levhalarında Konya’dan biraz daha uzaklaştığımı görürken gizli gizli silerdim gözyaşlarımı… Ağladığımı görüp de bizimkiler…

Devamını oku

Sen de mi paramı kesiyorsun?

Oğlum sen de mi paramdan kesmeye başladın? deyince annem tepemden aşağı kaynar sular döküldü… Ben emekliliğine az kalmış bir öğretmenim… Çok şükür aldığımız terbiye gereği ana baba hakkını biliriz…  Ama anneciğimin o sözüyle “yer yarılsa da yerin içine girsem” duygusuna kapıldım. Anneciğim Bağ-Kur’dan emekli olmuştu… Hoş, aldığı da üç beş…

Devamını oku

O adamı hiç unutamıyorum

Bu adam neden ve kimden çekiniyordu? İş ortağımdan söz ediyorum… Yaşça benden sekiz on yaş büyük bir ağabeyden…  Hani yemek yemesiyle meşhur adamlar vardır bilirsiniz… Eğer meşhur olunmak gerekirse bu da yemek yememesiyle meşhur biri olurdu…  Düğün daveti bile olsa hiçbir yerde yemek yemeyi istemez, kibarca reddederdi… -Niye ama? Ya…

Devamını oku