Bir daha onu gören olmadı

Bir fabrikanın muhasebesine baktığım yıllardı.  Patron fabrikayı kapatma kararı almıştı. Kapanış kayıtları için arada bir uğruyordum.  Fabrikada kimsecikler yoktu. Bir ustabaşı ve bir de irice bir Kangal köpeği vardı…  Patron, fabrikayı ya satmayı veya yıkıp o arsaya mesken inşaatı yapmayı düşünüyordu. Bu yüzden fabrikaya uğramaz olmuştu.  Bir gün fabrikaya uğradığımda…

Devamını oku

Yıllar yılı o anılarla yaşadım

Öğretmenlikte ilk yerim Kızıltepe B.Boğaziye köyüydü. 25 Ağustos 1960’ta göreve başladım. Köyüm Suriye hududuna 3-4 km uzaklıktaydı. DP hükümetince toprağı olmayan köylülere dağıtılan hazine arazisine kurulmuştu.  Köy halkı Mardin’e yakın köylerden gelenlerden oluşmuş 30 hane kadardı. Halkın iki hanesi Hanefi diğerleri Şafii mezhebindeydi. Gönülleri sevgi ve muhabbet dolu, candan insanlardı.…

Devamını oku

Yarım asırlık vefa duygusu

48 yıl öncesi yıllarımızda okul lojmanında hanımla beraber günlerini geçiren Hasan Tutuş’un küçük kızı Beşire’miz otogarda bizi bekliyordu. Evine misafir olduk. Beşire’nin kızı Cano ile oğlu Necat öğretmen olmuşlardı.  Ertesi gün köyün minibüsüne binerek B.Boğaziye’ye öğrencim Süleyman Tutuş’un evine misafir olduk. Geldiğimizi duyan bütün köylü oraya geldi. Gece yarılarına kadar…

Devamını oku

Ben o parayı nasıl alırım?

Ertesi gün tatile çıkacaktık. Ben hem kendi görülecek işlerimi görmek hem eşimin sipariş ettiklerini almak için dışarıdayım. O ise eğitimci hassasiyetiyle evi temiz bırakma telaşında. Akşam eve döndüm. Daha içeri girer girmez dedi ki hanım:  -Bugün hayatımın dersini aldım.  Daha hoş beş etmemiş, ‘günün nasıl geçti’ bile dememiştim. Anlatmaya devam…

Devamını oku

Meğer mezarına misafir olmuşum!

Dört yıl geçtiği halde hâlâ unutamadığım bir anımı sizinle paylaşmak istiyorum.  İnsanlar en umutsuz kaldığı anlarda ulaşırlar bazen amaçlarına. Bazen hiç beklemedikleri hiç beklenmedik bir zamanda çıkar karşısına… Bazen de büyüklerin ruhaniyeti imdadına yetişir el açıp Allaha yalvardığı anda… Ben 1987 yılında İstanbul’da dünyaya merhaba demişim. Yaklaşık on bir seneden…

Devamını oku

Anneme verilmeyen hisse!..

Ben 1954’te Erenköy’de doğdum, büyüdüm. Babam tüccar annem de hemşire idi. Annem babam ben ve kardeşim dört kişilik çekirdek bir aile idik. Çok ama çok mutluyduk. Çok güzel günlerimiz oldu. Annem 1971’de doğum nedeniyle mesleğinden istifa etti. Fakat bu mutluluk fazla sürmedi. 1979’da babam iflas etti. Bir yıl sonra da…

Devamını oku