Osmanlı Devleti, dünyanın en medeni devleti idi…

Hemen sözlerimizin başında, şunu net bir şekilde ifâde edelim ki, dünya târihinde, Sevgili Peygamberimizin “Asr-ı Saâdet”i ve Peygamber Efendimizin vazîfelerini tam olarak yaptıklarından dolayı, kendilerine “Hulefâ-i Râşidîn=Râşid Halîfeler” denilen “Dört Halîfe Devri” (632-661/H. 11-40), bütün târih boyunca, İslâmî fazîletlerin yaşandığı “Altın Çağ” olarak kabul edilir. Bundan sonra, hak ve adâlete…

Devamını oku

Osmanlı Devletini insaflı olan herkes övmektedir

Osmanlı cihân hâkimiyeti ve dünyâ nizâmı ideâli, şüphesiz millî şuûr ve uyanış yanında, asıl kaynağını İslâm dîni ve onun cihâd rûhundan alıyordu…Bugünkü makâlemizde sizlere, târihçilerin, Osman Gâzi ve kurduğu devlet hakkındaki ortak fikirlerini (özet olarak) takdîm etmek istiyoruz:“Türk ve İslâm târihinin en muhteşem devri Osmânlıların eseridir. Onlar, millî ve İslâmî…

Devamını oku

Osmanlı Devletine sövenlere birkaç kelime…

18 Mart’ta “Çanakkale Zaferi”nin 100. yılını idrâk etmiş olmamız münâsebetiyle, şanlı “Osmanlı Devleti”ni bir kerre daha hatırladık. [Orada, benim bir dedem ile iki amcam şehîd olmuş, bir amcam da gâzî olmuştur. Orada pekçok insanın ecdâdı şehîd olmuştur. Çünkü Çanakkale’de 253.000 şehîd verdik.] Bunun yanında, Fakülteden bir profesör arkadaşım bana bir…

Devamını oku

Ölüm hepimize gelecektir

Son birkaç hafta içerisinde, kısa aralıklarla iki yakınımı kaybettim. Bunlardan biri hanımımın amcası Bursa’daki Cevdet Güvenli amcamız, diğeri de birinci dâmâdım Seyyid Necdet Arvas’ın babası Antalya’daki Seyyid Abdülehad Arvas Abi [meşhûr ismiyle “Seyyid Amca”] idi. Bu münâsebetle bugün ve yarınki makâlelerimde birer nebze ölümden ve ona hâzırlanmaktan bahsetmek istiyorum… Ölüm…

Devamını oku

Bu dünya bir imtihan yeridir

İlk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Âdem ile eşi Hazret-i Havvâ, yeryüzünde bulunan ve “İlâhî vahiy” ile terbiye edilmiş olan ilk âiledir. İnsan nesli (soyu) onlardan çoğalmıştır. Nitekim Cenâb-ı Hak, Yüce kitâbımız Kur’ân-ı kerîmde, “Hucurât sûresi”nin onüçüncü âyet-i kerîmesinde (mealen): “Ey insanlar! Biz sizleri, bir erkek ile bir kadından yarattık.…

Devamını oku

Tevekkülün hakiki manası nedir?

Lügatte “Tevekkül=vekîl etme” manâsına gelir. Ama bir ıstılâh/terim/tabîr olarak “Tevekkül”ün dînimizdeki anlamı: “Müslümânların, bütün işlerinde Allahü teâlâyı vekîl etmeleri; bir işe başlarken sebeplere yapıştıktan sonra, Allahü teâlâya güvenmeleri; bütün işlerini Allahü teâlâya ısmarlamaları; kalben O’na i’timâd etmeleri” demektir. Tevekkül, kalbin yapacağı bir iştir ve îmândan neş’et eder/meydâna gelir. Öğrenilmesi güç,…

Devamını oku