Askeriyeden ilmiye sınıfına uzanan yol…

Ahmed İbn-i Kemâl Paşa, Sultân İkinci Bâyezîd Hânın seferlerine sipâhî olarak katıldı. Sonra, 33 yaşında askeriyeden [Binbaşı iken] ilmiye sınıfına geçti… On beşinci ve on altıncı asırlarda yetişmiş Osmânlı âlimlerinin en meşhûrlarından olan, dedesi “Kemâl Paşa”ya nisbetle “İbn-i Kemâl” veya “Kemâl Paşa-zâde” diye meşhûr, lakabı “Şemseddîn” olan “Ahmed bin Süleymân…

Devamını oku

Ebüssuûd Efendi’yi doğru olarak tanımak lazım

1490 (H. 896) senesinde İskilip’te doğan [kendi vakfiyesinde İskilip’te doğduğu yazılıdır], 25 Ağustos 1574 (H. 982) yılında İstanbul’da vefât eden ve “Hoca Çelebî” adıyla da tanınan Ahmed bin Muhammed [Ahmed bin Mustafâ], “Ebü’s-sü’ûd el-‘İmâdî [Ebüssuûd Efendi]” ismiyle meşhûr olmuştur. [Bağdâdlı İsmâîl Paşa, Ebussuûd Efendi’nin isminin Mehmed değil Ahmed olduğunu tesbit…

Devamını oku

Kânûnî Sultân Süleymân Hân hakkında…

Birkaç gün önce bir kişi, Kânûnî Sultân Süleymân Hân ve Osmânlının en büyük âlimlerinden Şeyhul-islâm Ebussuûd Efendi hakkında, uygun olmayan bazı sözler söyledi. Böylece Osmânlının en ihtişâmlı pâdişâhı ve en büyük âlimlerinden biri hakkında yapılan menfî propagandaların hangi boyutlara ulaşmış olduğunu gördüm ve anladım. Büyük şahsiyetler hakkındaki bilgilerimizi, makbûl ve…

Devamını oku

Kânûnî’nin gayesi İslâmiyeti yaymaktı

Dünkü makâlemizde, kısaca kendisinden bahsettiğimiz Kânûnî Sultân Süleymân Hân, iyi bir komutan, teşkilâtçı bir devlet adamı, halîfe ve edîbtir. [“Muhibbî” mahlasıyla şiirlerinin toplandığı Dîvân’ı vardır.] Hayâtı seferden sefere koşmakla ve muhârebe meydânlarında geçen Kânûnî devrinde, Osmânlı Devleti çok zenginleşti. Kırk altı yıl süren saltanatı müddetince, İslâmiyeti yaymaktan başka bir şey…

Devamını oku

Mevlid Kandilinin kıymetini bilelim

“Biz seni âlemlere rahmet olarak gönderdik” [Enbiyâ, 107], “Biz seni bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik” [Sebe, 28], “Senin için bitmeyen, sonsuz mükâfât vardır. Elbette sen en büyük ahlâk üzeresin” [Kalem, 3-4] gibi âyet-i kerîmelere muhâtap olan ve bunlardan başka daha birçok âyet-i celîle ile medholunan Sevgili Peygamberimizin Mevlidi…

Devamını oku

Sevgili Peygamberimize olan ihtiyacımız

Bilindiği gibi, dînde inanılacak altı şeyden [Âmentü esâslarından] dördüncüsü, Allahü teâlânın “Peygamber”lerine inanmaktır. Peygamberlere îmân etmek, aralarında peygamberlik bakımından hiçbir fark görmeyerek, hepsinin sâdık, doğru sözlü olduğuna inanmak demektir.Farsça bir kelime olan “Peygamber”, lügatte, “gönderilmiş zât ve haberci” mânâsına gelir. “Nebî” ve “Resûl” ise Arapçadır. Türkçede her üçü de kullanılmaktadır.…

Devamını oku