Fitne ve fesâd çıkarmanın mes’ûliyeti

Kur’ân-ı kerîmde “el-Fitne” kelimesi [isim ve masdar olarak] 30 defa geçmektedir. Ayrıca fiil olarak başka âyetlerde de defalarca zikredilmektedir. Allahü teâlâ, fitnenin kötülüğünü bir âyet-i kerîmede meâlen; “…Fitne, adam öldürmekten daha beterdir, daha kötüdür…” (Bakara sûresi, 191) beyan buyurmaktadır. Enfâl sûresinde ise meâlen şöyle buyurulmuştur: “Bir de öyle bir fitneden…

Devamını oku

Fitne ve fesâd hakkında birkaç kelime daha

Emr-i ma’rûf yaparken de fitne çıkarmamaya dikkat etmek lâzımdır. Emr-i ma’rûf yaparken, kendini tehlikeye sokmak, emrolunmamıştır… Dünkü makâlemizde, “fitne” ve “fesâd” kelimelerinin manâları ile konuyla ilgili bazı âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflere yer vermiştik. Bugün aynı konuda birkaç kelime daha yazmak istiyoruz. Bilindiği gibi fitne çıkarmak, insanları sıkıntıya sokmak, belâya…

Devamını oku

Kıyâmete kadar, hak üzere olan bir tâife bulunacaktır

Müslümân bir toplum, ne kadar bozulursa bozulsun, kıyâmete kadar, içinde hak üzere olan bir tâife (cemâat, grup, fırka) dâimâ bulunacaktır. “Kütüb-i Sitte” adı verilen 6 mu’teber hadîs kitâbından dördünde, bu konuda, birbirine çok yakın manâlarda olan bir hadîs-i şerîf yer almaktadır. Sevgili Peygamberimiz, bir hadîs-i şerîfinde buyurmuştur ki: “Ümmetimden bir…

Devamını oku

Hak üzere bulunacak olan tâifeye dâir

“Ümmetim 73 fırkaya ayrılır. Bunlardan 72’si Cehenneme gider, yalnız bir fırka kurtulur. Bu fırka, benim ve Eshâbımın gittiği yolda gidenlerdir.” Dünkü makâlemizde, kıyâmete kadar, dâimâ hak üzere bulunacak olan bir tâifenin eksik olmayacağına dâir, 4 muteber hadîs kitâbından bazı hadîs-i şerîfler nakletmiş ve doğru yolda bulunmanın bazı alâmetlerini de zikretmiştik.…

Devamını oku

Îmâna ait bazı tabirler

Mü’min olmak için, inanılacak şeyleri ayrı ayrı bilmek lâzım değildir. Bunlara, îmân-ı icmâlî ile îmân etmek, inanmak yeterlidir… Dün, îmânla ilgili birkaç terimi sizlere arz etmiştik. Bugün de “İcmâlî”, “Tafsîlî”, “Taklîdî”, “İstidlâlî” ve “Gaybî” îmân tabirlerinden bahsederek îmân konusunu tamâmlamaya çalışalım… “Îmân-ı İcmâlî”: Kısaca inanmak, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem),…

Devamını oku

Îmânla ilgili bazı terimler

Geçen hafta Cumartesi günkü makâlemizde, “îmân-ı hakîkî” tabiri geçmişti. Bugünkü makâlemizde, bu konuda diğer bazı terimlere daha yer vermek istiyoruz. Hem geçen haftaki, hem de bu haftaki bilgiler, bizim de tertip heyetinde bulunduğumuz “Dînî Terimler Sözlüğü”nden alınmış, ama üzerinde bazı tasarruflar yapılmıştır. “Îmân-ı Kâmil” tabiri de var: “Olgun îmân”, “En…

Devamını oku