İstikâmetin ehemmiyeti

İslâm âlimleri, dünyâda ve âhırette saâdete kavuşmak, râhat ve neş’eli yaşamak için Müslümân olmak lâzım geldiğini bildirmektedirler. Îmânı olan ve ahkâm-ı islâmiyyeye uyan, yani harâmlardan sakınıp ibâdetlerini yapan kimseye, “Müslümân” denir. Îmân, belli altı şeye [“Âmentü esâsları”na], bütün emirlere ve yasakların hepsine inanmak demektir. Allahü teâlâ, hakîkî Müslümândan râzı olur;…

Devamını oku

İstikâmetin lüzûmu

Kelime anlamı olarak “düzgün bir yolda olmak” yani “Hak yolda olmak, Hak yola girmek” gibi mânâlara gelen “İstikâmet” bir terim olarak, “Her işte i’tidâl üzere bulunma, her çeşit işte denge anlayışı üzerinde olma; doğruluk, dürüstlük, dürüst olma; adâlet ve doğruluktan ayrılmayıp dîn ve akıl dâiresinde yürüme, işlerde dîn ve aklın…

Devamını oku

Öğrendiklerini tatbîk etmenin önemi

Mukaddes dînimiz İslâmiyet, ilmiyle âmil olanların dünyâ ve âhirette yüksek derecelere nâil olacaklarını, amellerinin karşılığı olarak birçok mükâfâta kavuşacaklarını haber vermiştir. Kur’ân-ı kerîm ve hadîs-i şerîflerde bunun birçok delîlleri vardır. Cenâb-ı Hak, Kur’ân-ı kerîm’de, bizlerden, önce îmân etmemizi, yaptığımız her işin îmân ve i’tikâdımıza muvâfık olmasını, kendi rızâsına ve bizler…

Devamını oku

İlmiyle âmil olmanın lüzûmu

Abdullah İbn-i Mes’ûd (radıyallahü anh) buyuruyor ki: Resûlullah (sallallahü aleyhi ve sellem), bir def’asında bana: “Ey Abdullah İbn-i Mes’ûd!” diye nidâ etti. Ben, üç defa: “Buyur ey Allah’ın Resûlu“ dediğimde, şöyle buyurdular: “İnsanların en fazîletlisi hangisidir? Bilir misin?” Ben: “Allah ve Resûlu daha iyi bilir“ dedim. (O zaman) buyurdular ki:…

Devamını oku