Fâtih Sultân Mehmed Hân’ı kısaca tanıyalım

Bilindiği gibi, Osmanlı padişahlarının yedincisi olan Fâtih Sultân Mehmed Hân, 1431’de Edirne’de doğmuş, 30 sene iktidârda kalmış ve bu ayın başında [3 Mayıs 1481’de] Gebze’de vefât etmiştir. Naaşının İstanbul’a getirilmesi 22 Mayıs’ta, İstanbul’u fethi ise 29 Mayıs’ta olmuştur. Bu bakımdan Mayıs ayına, “Fetih ve Fâtih Ayı” dense lâyıktır. Çünkü bir…

Devamını oku

İslâm âlimlerinin tarih boyunca dünyaya yaptıkları hizmetler -1-

İslâmiyetin doğuşundan i’tibâren onsekizinci yüzyıla gelinceye kadar, çeşitli İslâm memleketlerinde yetişen âlimlerin bir ibâdet vecdi içinde geceli-gündüzlü yaptıkları çalışmalar, dünyâyı her bakımdan aydınlatmış, yeni yeni ilmî keşifler ve teknik buluşlar insanlığa hediye edilmiştir.Asırlar boyunca, şehirler i’mâr edilmiş, yollar açılmış; câmiler, medreseler, hastahâneler, çeşmeler, üniversiteler, hânlar, hamâmlar, çeşitli vakıf eserleriyle beldeler…

Devamını oku

İslâm âlimlerinin tarih boyunca dünyaya yaptıkları hizmetler -2-

Dünkü makâlemizde birazcık bahsettiğimiz gibi, İslâm memleketlerinin çeşitli şehirlerinde kurulan medreselere (üniversitelere), Avrupa ülkelerinden talebeler gelip ilim öğrenmişlerdir. Müslümânlarla ve ilimleri ile tanışmışlar; Müslümânlardan pek çok şey öğrenmişlerdir. Böylece medeniyetle tanışmışlardır. Hattâ suyun nasıl kullanılacağını ve insan bedeninin su ile yıkanabileceğini öğrenmişlerdir. Onların örf ve âdetlerine, temizlik ve güzel ahlâklarına…

Devamını oku

Târihimizde bilinmesi lüzumlu bazı kilometre taşları -1-

Târihimiz derken “İnsanlık târihi” kasdedilirse, binlerce yıl öncesinden [tâ ilk insan ve ilk Peygamber Hazret-i Âdem’den] başlamamız; “Türk târihi” kasdedilirse, yine binlerce yıl öncesine gitmemiz [tâ Hazret-i Nûh aleyhisselâmın oğlu Yafes’in oğlu Türk’e kadar varmamız]; “İslâm târihi”ni kasdedersek, 14 asır öncesine uzanmamız; ama “Müslümân-Türk’ün târihi”ni nazar-ı dikkate alırsak, Karahanlılar dönemine…

Devamını oku

Târihimizde bilinmesi lüzumlu bazı kilometre taşları -2-

Peygamberler târihi?içerisinde son Peygamber olan Hazret-i Muhammed’in (aleyhisselâm), bir çeyrek asırdan kısa bir zamanda, 150 bin güzîde sahâbî, mübârek insan, “hayırlı ümmet” meydâna getirmesi, onların da 30-40-50 sene gibi çok kısa zaman zarfında gâyet mahdût imkânlarla Endülüs’ten [İspanya’dan] Çin’e kadar olan geniş coğrafî bölgeleri fethedip oralara ilim-irfân, ahlâk-fazîlet, adâlet-hakkâniyet, medeniyet-insan…

Devamını oku

Hazret-i Zü’l-Karneyn ile Hazret-i Süleymân

Geçen haftaki iki makâlemizde, İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin Mektûbât-ı şerîfesinden, “İsmini duyduğunuz kimselerden dört kişi, yeryüzüne mâlik oldu. Bunların ikisi mü’min, ikisi de kâfirdi. Mü’min olan iki kişi, Zü’l-Karneyn ile Süleymân (aleyhimesselâm) idi. Kâfir olan ikisi de, Nemrut ile Buhtun-Nasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evlâdımdan biri [ya’nî Mehdî de] mâlik…

Devamını oku