Bir müctehide tâbi olmak lâzımdır

Eshâb-ı kirâm (aleyhimü’r-rıdvân) gibi bu ümmetin en büyükleri olan zâtlar, “Biz, Resûlullaha değil, yalnız Allah’a tâbiyiz” demediler ve demeleri de mümkün değildir. Sıradan bir Müslüman da, “Müctehide tâbi olmam, ben yalnız Resûlullaha tâbi olurum” diyemez. Müctehid, Allahü teâlânın ve Resûlünün emirlerini bildiriyor. Müctehide uymak, Allah ve Resûlüne uymak demektir. Bugün…

Devamını oku

“İmamları ile çağırılmak” ne demektir?

Müfessirler buyurdu ki: “Her ümmet, Peygamberleri ve dînde uydukları imamlarının isimleriyle çağırılırlar. Meselâ, yâ ümmet-i Mûsâ, yâ Hanefî yâhût yâ Şâfiî denilir.” Kur’ân-ı kerîmde, “O gün, her fırkayı, imamlarıyla çağırırız” meâlindeki âyet-i kerîmeden kasıt nedir? diye bir suâl sorulacak olursa, tefsîr kitaplarındaki şu cevabı bildirebiliriz: “Her ümmet, Peygamberleri ve dînde…

Devamını oku

Doğru itikad nasıl olur?

Geçen hafta Cumartesi günkü makâlemizin sonunda, “Sünnet” kelimesinin 3 manâsı üzerinde durmuştuk. Bugün de, birer nebze, diğer 2 anlam üzerinde duralım. 4- “Sünnet=yol, çığır” gibi manâlara da gelir. Meselâ “sünnet-i hasene=iyi çığır”, “sünnet-i seyyie=kötü çığır” demektir. Hadîs-i şerîfte buyuruldu ki: “Bir kimse, sünnet-i hasene çıkarırsa (iyi bir çığır açarsa), onun…

Devamını oku

İmâm-ı Eş’arî ve İmâm-ı Mâtürîdî hazretleri

Dünkü makâlemizde birer nebze kendilerinden bahsettiğimiz İmâm-ı Mâtürîdî ve İmâm-ı Eş’arî hazretleri, ayrı birer mezhep kurmamışlar, Eshâb-ı kirâmın, Tâbiînin, dört mezhep imâmının ve onlardan sonraki Ehl-i sünnet âlimlerinin nakil ve tevâtür yolu ile bildirdikleri îmân ve i’tikâd bilgilerini açıklamışlar, anlaşılmasını kolaylaştırmak için kısımlara bölmüşler ve herkesin anlayabileceği şekilde yaymışlardır. Bunlardan…

Devamını oku

SAHÂBE-İ KİRÂMIN MEZHEBİ NEYDİ?

Bazı kimseler,  “Mezhep nedir? Sahâbenin mezhebi var mıydı? Meselâ Hazret-i Ömer’in mezhebi neydi? Mezhepler, Sahâbeden sonra çıkmadı mı? Peygamberin ve Eshâb’ın mezhebi olmadığı için, biz de mezhepsiziz” diyorlar. Mezhepler sonradan çıkmadı. “Mezhep” demek, “ictihâd” demektir. “Mezhepler, ya’nî ictihâdlar sonradan çıkmıştır” demek câhillerin sözüdür. Bir müctehidin, “Edille-i şer’iyye” denilen dînî dört…

Devamını oku

Sünnet-i seniyyeye uymanın önemi

Allahü teâlâ, Kur’ân-ı kerîminde buyuruyor ki: “Resûle itâat eden, Allah’a itâat etmiş olur…” [Nisâ, 80] “Peygamberin emrine uyun, nehyettiğinden sakının…” [Haşr, 7] “İndirdiğimi insanlara beyân edesin, açıklayasın…” [Nahl, 44] “Beyân etmek”, âyetleri, başka kelimelerle ve başka sûretle anlatmak demektir. Âlimler de, âyetleri beyân edebilselerdi ve kapalı olanları açıklayabilselerdi ve Kur’ân-ı…

Devamını oku