Es’ad bin Mahmûd Iclî rahmetullahi aleyh, Şafiî mezhebi fıkıh âlimlerinden ve meşhûr vâizlerdendir. 515 (m. 1121)’de doğdu. 600 (m. 1203)’de vefât etti. Vaazlarında buyurdu ki: “Hiçbir gün ve gece yoktur ki, insana şöyle demesin; bu güne ve bu geceye girdin, artık ne bu gün, ne gece geri gelmez. Ne yaptın…
Muhyiddîn Efendi, Osmanlı âlimlerindendir. Samsun’da doğdu. İlk olarak Bursa’da, daha sonra İstanbul’da medreselerde müderrislik yaptıktan sonra, Yavuz Sultan Selim Hân tarafından Edirne’ye kadı olarak tayin edilen Muhyiddîn Efendi, 919 (m. 1513)’de orada vefât etti. Bir dersinde, ilim öğretecek olan hocanın hasletlerini şöyle anlattı: İnsanlardan güzel ahlâk sahibi olmalarını isteyen hoca,…
Ebû Abdullah Mûsâ el-Kûfî rahmetullahi aleyh, meşhûr hadîs ve fıkıh âlimlerindendir. Hadîs ilminde yüksek bir âlim ve kuvvetli bir hatîbtir. Aslen Kûfelidir. Sonra Bağdâd’a yerleşti. 217 (m. 832)’de vefât etti. Kabir hayatı ile ilgili şu hadis-i şerifleri nakletti: Resûl-i ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem); buyurdu ki: “Ölüyü mezara koyduklarında, mezar…
Ebü’l-Abbâs ibn-i Acîl hazretleri, Yemenlidir. 1291 (H.690)’da vefât etti. Kerâmetleri pek çoktur. İmâm-ı Yâfiî anlatır: Yemenli birisinin elinde bir ur çıkmıştı. Birçok beldeleri ve birçok kimseleri dolaştı. Şifâ bulması için dolaştığı yerlerde gerekli ilaçları kullandıktan sonra, o yerin büyüklerinden duâ istedi. Fakat rahatsızlığı geçmedi. En sonunda İbn-i Acîl hazretlerine gelerek,…
Ahmed bin İdris Hasenî rahmetullahi aleyh, evliyânın büyüklerinden olup, İdrîsiyye tarîkatının kurucusudur. Hazret-i Hasan soyundan yâni şerîflerdendir. 1758 (H.1172)’de Fas’ın Atlantik sâhilindeki Arâiş bölgesinde doğdu. 1837 (H. 1253)’de Yemen’in Subye köyünde vefât etti. Fas’ta pek çok hocadan ilim tahsîl etti. İlimde üstün bir dereceye yükseldi. Hocalarının icâzet, yetki vermesi üzerine…
Fakih Tâcî rahmetullahi aleyh, Lübnan’da bulunan Ba’lebek şehrinde yetişmiş olan Hanefî mezhebi fıkıh âlimlerindendir. 1072 (m. 1661) senesinde doğdu. 1114 (m. 1702) senesinde şehîd oldu. Bir dersinde, Kıyâmet hallerini şöyle anlattı: Allahü teâlâ murâd buyurduğu vakit sûr üfürüldükten sonra, kıyâmet günü dağlar uçar, bulutlar gibi yürümeye başlar. Denizlerin bazısı bazısına…