İbn-i Berhân

İbn-i Berhân rahmetullahi aleyh, Şafiî âlimlerindendir. 479 (m. 1087) senesinde Bağdad’da doğdu. Fıkıh ve usûl ilimlerinde derin bir âlimdir. Kıymetli kitapları vardır. 520 (m. 1126) senesinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce talebelerine şunları vasiyet etti: Allahü teâlâya yemin ederim ki, Îsâ aleyhisselâmın İncîlinde okudum; bir kimseyi tabuta koyduktan…

Devamını oku

Ebü’l-Abbâs Vâsıtî

Ebü’l-Abbâs Vâsıtî hazretleri, fıkıh âlimi olup, 476 (m. 1083)’de doğdu. Bağdad’a yerleşip orada hadîs-i şerîf öğrenmekle meşgûl oldu. 552 (m. 1157) senesinde vefât etti. Kitabında şöyle nakleder: İslâmiyette ibâdet yapmak için, niyetin büyük önemi vardır. Yapılan her işin İslâmiyete uygun olup olmadığı, niyet ile anlaşılır. Niyet o kadar mühimdir ki,…

Devamını oku

İbn-i Tullâye

İbn-i Tullâye rahmetullahi aleyh, Hanbelî âlimlerindendir. 460 (m. 1068)’de doğdu. 548 (m. 1153) yılında vefât etti. Kitabında şöyle nakleder: Hendek Savaşında, Kureyşliler perîşan ve mağlûb oldular. Ebû Süfyân Kureyş’ten bir cemâat ile oturmuş konuşuyordu. Diyordu ki: “İçinizde kimse yok mudur? Fırsat kollayarak Muhammed’den öcümüzü alsın. Çünkü, Muhammed pazarlarda dolaşıyormuş ve…

Devamını oku

İbn-i Habbâz

İbn-i Habbâz hazretleri, fıkıh, nahiv ve ferâiz âlimidir. Kuzey Irak’taki Erbil’de doğdu. 639 (m. 1241) senesinde Musul’da vefât etti. Buyurdu ki: Her gün yatarken, o gün yaptığı işler için nefsi hesaba çekmeli, sermâyeyi, kârdan ve zarardan ayırmalıdır. Sermâye farzlardır. Kâr da, sünnetler ve nâfilelerdir. Ziyân ise, günahlardır. Her mubâhı bile…

Devamını oku

Seyyid Âbid Çelebi

Seyyid Âbid Çelebi rahmetullahi aleyh Yavuz Sultan Selim Hân devri âlimlerindendir. 931 (m. 1524) senesinde Kırım’da Kefe şehrinde vefât etti. Vefatından kısa bir zaman önce bir sohbetinde buyurdu ki: Allahü teâlânın, kullarının nasıl olmasını istediği Kur’an-ı kerimde ne güzel açıklanmaktadır: Furkan sûresinin 63-69. âyet-i kerimelerinde meâlen, (Rahmânın [yâni kullarına acıması…

Devamını oku

Muhyiddîn Acemî

Muhyiddîn Acemî hazretleri, Osmanlı âlimlerindendir. Sultan İkinci Bâyezîd devrinde yaşamıştır. Edirne’de vefât etti. Molla Gürânî’nin ders halkasında yetişenlerdendir. Seyyid Şerîf Cürcânî’nin Sadr-uş-Şeri’a adlı eserin şehîdlik babına yazdığı risalede buyuruyor ki: Şehid, kendisine şahitlik yapılmış, Cennetlik olduğuna şahitlik edilmiş anlamındadır. Şahit manası da vardır. Çünkü Allah katında, ölü değil diridir. Şehid…

Devamını oku