Keşke demek

Sual: Keşke demek haram, hatta küfür diyorlar. Keşke demekte mahzur var mıdır?CEVAPKeşke demek haram ve küfür değildir. Keşke demenin mahzuru olmaz. Ahiret nimetini kaçıran bir kimse, Allahü teâlânın takdirine isyan olarak değil de, pişmanlık olarak, keşke şu günahı işlemeseydim, keşke namazımı geciktirmeseydim demesi iyi olur, suçunu kabul edip özür dilemek…

Devamını oku

Kanaat

Kanaat, çalışmayıp tesadüfen önüne çıkanı kullanmak, başka bir şey aramamak demek değildir. Kanaat, bileğin emeği, alın teri karşılığı kazanılana razı olmak, başkasının kazancına göz dikmemek demektir. Başkasının daha çok kazandığını görünce, onu kıskanmamak, onun gibi çok çalışmak demektir. Kanaat demek, ihtiyacından fazla kalan kazancını bir yere yığmayıp, İslamiyet’in emrettiği hayırlı…

Devamını oku

Kalu bela ne demektir

Cenab-ı Hak, ruhları yarattığı zaman, (elestü birabbiküm) buyurdu. Ruhlar da (bela) diye cevap verdiler. Elestü birabbiküm, (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?) demektir. Kalu Bela ise, (Evet [Sen bizim Rabbimizsin] dediler) demektir. (Kalu Beladan beri müslümanım) demek, (Ruhlarımızın “Evet” dedikleri zamandan beri müslümanım) demektir. Neam da, bela da evet demektir. Olumsuz…

Devamını oku

Kalb Yürek

Sual: Bazıları kalb ile yüreği aynı manada kullanıyorlar. Bunlar farklı değil mi?CEVAPKalb, göğsümüzün sol tarafındaki et parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalb, yürekte bulunan bir kuvvettir. Görülmez. Ampulde bulunan elektrik cereyanı gibidir. Buna, gönül diyoruz. Gönül insanlarda bulunur, hayvanlarda bulunmaz. Bedendeki bütün aza, kalbin emrindedir. His…

Devamını oku

Kalb gözü

Sual: Baştaki göz mü yoksa kalbdeki göz mü daha iyi görür?CEVAPKalb gözü, baştaki gözden daha keskin görür. Nitekim Kur’an-ı kerimde mealen, (Gözünün gördüğünü kalbi yalanlamadı) buyuruluyor. (Necm 11) Cenab-ı Hak, İbrahim aleyhisselamdaki kalb gözünü kastederek buyuruyor ki: (Biz İbrahime, göklerin ve yerin gizli sırlarını gösterdik.) [Enam 75] Bu görme işinden…

Devamını oku

İtikâf

İtikâf, camiye girip ibadetle meşgul olmak demektir. Ramazan-ı şerifte itikâf, sünnet-i müekkededir. Ancak itikâf, sünnet-i kifaye olduğu için bir mahallede birkaç kişi itikâfa girerse, diğerlerinden bu sünnet sakıt olur. Bu bakımdan imkanı olanlar itikâfa girmelidir! İtikaf eden kimse camide yiyip içer, yatar. Abdest için dışarı çıkabilir. (Berika)Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:(İtikafta…

Devamını oku