Abdullah Bin Revâha

Resûlullahın şâiri. Hicretin yedinci senesi idi… Sevgili Peygamberimiz ve Eshâbı hep birlikte, Medîne’den hareket ettiler. Niyetleri; Mekke’ye varıp “mübârek” Kâbe’ye yüzlerini sürmekti. Çünkü geçen sene müşrikler, buna engel olmuşlardı. Fakat bu yıl için anlaşmaları vardı. Böylece Resûlullah efendimiz ve arkadaşları, umre ibâdetlerini de ifâ etmiş, yerine getirmiş olacaklardı. Mekke’ye yaklaşırken…

Devamını oku

Abdullah Bin Ömer

En çok hadîs bilen sahâbîlerden. Abdullah bin Ömer hazretleri, Eshâb-ı kirâmın büyüklerinden olup, dört büyük halîfeden Hazret-i Ömer’in oğludur. İlk îmâna gelenlerdendir. Babası îmân ile şereflenince, o da küçük yaşta Müslüman oldu. Küçük yaştan beri Peygamber efendimizle beraber bulundu. Bunun için Eshâb-ı kirâm içinde en çok hadîs-i şerîf nakledenlerden oldu.…

Devamını oku

Abdullah Bin Mes’ûd

Kur’ân-ı kerîmi açıktan okuyan ilk sahâbî. Abdullah bin Mes’ûd hazretleri, Eshâb-ı kirâmın meşhûrlarından olup, ilk îmâna gelenlerdendir. Gençliğinde fakîr idi. Bundan dolayı çobanlık yapıyordu. Bir gün koyun güderken Peygamber efendimiz ve Hazret-i Ebû Bekir ile karşılaştı. Resûlullah efendimiz: – Ey genç! İçmemiz için sütün var mı? diye sordu. O da:…

Devamını oku

Abdullah Bin Huzâfe

Resûlullahın elçilerinden. Peygamber efendimiz, Hudeybiye antlaşmasından sonra, İslâmın bütün dünyaya yayılması ve insanların Cehennemden kurtulup, ebedî saâdete kavuşmaları için hükümdarlara elçiler göndermek istiyordu. Zîrâ o, âlemlere rahmet olarak gönderilmişti. İstediğini emret! Bu sebeple bir gün, Eshâb-ı kirâma buyurdular ki: – Ba’zınızı, yabancı hükümdarlara göndermek istiyorum. Sakın, İsrâiloğullarının, Peygamberlerine karşı davrandıkları…

Devamını oku

Abdullah Bin Hanzala

Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu. Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur. Babası da, Eshâbdan olup, (Gasîl-ül-melâike) Meleklerin yıkadığı Sahâbî lakabıyla tanınmıştır. Annesi Cemile binti Abdullah’tır. Babası Hanzala, Uhud vak’ası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhud’da şehîd olmuştur. Hazret-i Abdullah, Peygamber efendimizin vefâtında yedi yaşında idi ve Peygamberimizi görüp, gönüllere…

Devamını oku

Abdullah Bin Ebi Bekr-i Sıddîk

Hazret-i Ebû Bekir’in oğlu. Zekî ve kabiliyetli bir genç olduğundan, babasının emir ve direktiflerini harfiyen yerine getirirdi. Gündüzleri Mekke’de Kureyşliler arasında bulunup, onların Peygamberimiz ve Hazret-i Ebû Bekir hakkında söylediklerini, akşam vakti Sevr Mağarasına gelerek haber verirdi. Geceyi orada geçirip, tanyeri ağarmadan Mekke’ye dönerdi. Bu hizmeti, onun adını İslâm tarihine…

Devamını oku