Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Kazvin’de doğan Alî bin Ömer Harbî hazretleri, Allah adamlarındandır. Kerâmetleri vardı. Kalpleri okurdu. Bir kişi, bu zâtın sohbetine giderken yolda kendi kendine “Huzûruna varınca, (Efendim, zât-ı âlinizin yediği yemekten bana da ikrâm eder misiniz?) diye arz edeyim” dedi. Bu düşünceyle vardı. Oturup sohbet ettiler. Nihâyet sohbet bitti, büyük velî,…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Herat’ta doğup orada vefât eden Abdullah-ı Ensârî hazretleri bir gün sohbetinde; “Bir hakîkî mürşidin sohbetine kavuşmak, nîmetler içinde en büyük olanıdır” buyurdu. Sordular: “Neden efendim?” “Çünkü o büyüklerin bir şefkatli nazarı, kalpteki karartı ve pasları temizler de ondan” dedi. Ve ardından; “Kâbe, Mina, Arafat her zaman…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Herat’da doğup orada vefât eden Abdullah-ı Ensârî hazretleri, büyük hadîs âlimidir. Neseb-i şerîfi, “Ebâ Eyyûb-el Ensârî” hazretlerine dayanır. Bunun için “Ensârî” ismiyle meşhur olmuştur. Dört yaşında ilim tahsîline başladı. Bütün din ilimlerine vâkıf oldu. “Üç yüz bin”den ziyâde hadîs-i şerîf ezberledi. Bütün vaktini ilimle geçirirdi. Yemek…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Kûfe’de yaşayan Ebû Muhammed Cerîrî hazretlerine, bir genç gelip; “Tasavvuf nedir efendim?” diye sordu. Cevâbında; “Tasavvuf, sulhu olmayan bir cenktir” buyurdu. Genç dedi ki: “Anlamadım.” Büyük velî bu defâ; “Yâni her an, her nefes, nefsinle muharebe etmektir” buyurdu. ● ● ● Bu zât, ameline güvenenleri îkaz…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Kûfe’de yaşayan Ebû Muhammed Cerîrî hazretlerine bir gün talebeleri; “Efendim, sizi üzen, unutamadığınız bir hâdise var mıdır?” diye sordular. Şöyle anlattı: Bir gün mescidimize, hâlinden “garip” olduğu anlaşılan biri geldi. Abdest alıp namaz kıldı. Sonra başını eğdi. Ve tefekkür eyledi. O gün Halîfe, akşam yemeğine bizi…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Mekke’de yaşayan Ebû Bekr-i Kettânî hazretleri, bir gün şunu anlattı sevdiklerine: Gençlik senelerimdi. Komşumuz bir Müslüman vardı, ama ona kalbimde “soğukluk” duyardım. Yâni onu sevmezdim. Sebebini de bilmezdim. “Mümine soğuk durmak, felâkettir” diye biliyordum. Ne kadar uğraştıysam da kurtulamadım bu düşünceden. “Hediye muhabbeti arttırır” diye de…

Devamını oku