Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Nişâbur’da yaşayan velîlerden Ebû Osmân-ı Hayrî hazretleri, hocası Ebû Hafs’a ilk gittiğinde, yaşı henüz küçüktü. Huzûrunda edeple diz çöküp “Efendim, ben okumak istiyorum” dedi. Hocası, onu süzüp; “Evlâdım! Sen henüz çok gençsin, seni okutamam” buyurdu. O, bu cevâba çok üzüldü! Ne diyeceğini bilemedi. Yerinden kalktı. Ve…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi O devrin evliyâsından Yahyâ bin Muâz-ı Râzî hazretleri, bir gün Ahmed bin Hadraveyh hazretlerini ziyârete geldi. Uzaktan gelmişti. Bu eve yerleşti. Hanımı Fâtıma, buna o kadar sevindi ki, o zâtın şerefine birçok koyun kesip ziyâfet verdi o yörenin halkına. Evini, şamdanlarla donattı. Hizmetçisine emredip; “Merkebi de…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Belh şehrinde yaşayan Ahmed bin Hadraveyh hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. Hâl ehli bir zât olup kerâmetleri vardı. Belh şehrinde yaşayıp İbrâhim Edhem hazretleriyle sohbet etti. Belh emîrinin kızı vardı. Adı Fâtıma idi. Çok güzel ve “ihlâs” sâhibiydi. Ayrıca sâliha bir hanım olup bu zâtın Hak dostlarından olduğunu…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Belh şehrinde yaşıyan velîlerden Ahmed bin Hadraveyh hazretlerinin hânesine hırsız girdi bir gece. Ama etrâfa baktı. Bir şey bulamadı. Üzüntülü ve ümitsiz hâlde geri dönüp gidiyordu ki, büyük velî seslendi arkasından: “Dur, gitme hemen!” Zîra “eli boş” olarak döndüğüne üzülmüştü! Hırsız da şaşırdı. Öylece donup kaldı.…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Ahmed bin Hadraveyh hazretleri, Belh şehrinde yaşayan velîlerdendir. Doksan beş yaşında Belh’te vefât etti. Bu büyük zât, birkaç “din adamı” ile birlikte Hacca gitti bir sene. Haccı edâ ettiler. Medîne’ye geldiler. Mescid-i Nebîye varınca, yol arkadaşları “Acıktık, gidip bir şeyler yesek mi?” dediler. Onlara hayretle sordu: “Biz…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Kûfe’de doğup Basra’da vefât eden Süfyân-ı Sevrî hazretlerinin, ölüm hastalığında çok karnı ağrıyordu. Bu sebeple, sık sık abdesti bozuluyordu. Ama her defâsında tekrar abdest alır, en ufak bir gevşeklik göstermezdi bu hususta. Abdestli ölmek istiyordu. Hep buna duâ ediyordu. Bunun için bir dakika bile abdestsiz bulunmazdı. Bu yüzden, “altmış…

Devamını oku