Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, bir gün hacca gitmek üzere katırına binip çıktı Bağdat’tan. Şam’da mola verdi. Ama bir hâdise geldi başına. Bir adam, kadıya gitti. Ve bu zâtın ismini verip; “Kadı Efendi, bu kişi benim katırımı çalmış” dedi. İki de yalancı şâhit gösterdi. Kadı Efendi şâhitleri…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Bağdat’ta bir kişi, Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretlerine düşmanlık besliyordu. Bir gün de taklidini yaparak alaya aldı bu büyük zâtı. Ama cezâsı gecikmedi. Aklını oynatıp cinnet getirdi. Yakınları, bu zâta koşup; “Ne olur, affedin” dediler. O yine merhamet etti. Ve o kimseyi affetti. Adam, ânında iyileşti. Bin…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî hazretleri, Hindistan’dan Bağdat’a döndüğünde, halk tarafından coşkuyla karşılanmışsa da onu haset edenler de vardı. Bu hasetçiler, bir gün toplanıp öldürmek kararı aldılar bu zâtı. Günlerden cumâ idi. Silâhlanıp câmi çıkışında bir yerde gizlice beklediler. “Câmiden çıkar çıkmaz saldırıp öldürelim!” dediler. Nihâyet namaz bitti.…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Mevlânâ Hâlid hazretleri Bağdat’a döndüğünde âlimler gelip edeple diz çöktüler önünde. Vakûr ve heybetliydi bu zât! Sohbete gelen, ayrılmıyordu. Cemaat her gün artıyordu. Bağdat Vâlisi Said Paşa da işitip koştu bu zâtın ziyâretine. Gördü ki birçok âlimler bu zâtın önünde edeple oturmuş, başlarını da önlerine eğmişler.…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî (rahmetullahi aleyh) hazretleri; Delhi’den ayrılıp, büyük bir Velî olarak Bağdat’a dönünce, şehrin ileri gelenleri büyük bir ilgiyle karşıladılar bu büyük Velî zâtı. Herkes sevinçliydi. Sanki bayram gibi. Hâlbuki bir yıl önce; “Aman efendim, ne olur gitmeyin!” diye dil döküp yalvarmışlardı bu büyük velî zâta.…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Mevlânâ Hâlid hazretleri, hocası Abdullah-ı Dehlevî hazretlerinin himmetiyle yetişip kemâle gelmişti. Üstâdı bunu gördü. Ve icâzetini verip; “Ey Hâlid! Memleketine dön. Sen de bu nûrları, Hak âşıklarının kalbine sal” buyurdu. O ise cevâben; “Efendim, bizim diyarda öyle âlimler var ki, pek îtibar ve şöhret sâhibidirler. Diğer âlimler de…

Devamını oku