Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Hayyât-ı Vehbî hazretlerinin meşhur ismi “Terzi Baba”dır. Kumaşa her iğne batırışta (Allah) dermiş. Çekerken bir daha. Allah, Allah, Allah!.. Bir gün fakir bir seyyah gelir Erzincan’a. Paltosu görünmez yamadan. Çok eski, yırtık ve lime lime. Tâmir ettirmek ister, ama nâfile. Zîra bütün terziler; “İşimiz çok” deyip…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi (Dünden devam) Onlar, Yûnus Emre’ye; “Arkadaş, hani senin duân kabul olmazdı. Sen kimin hürmetine duâ ettin?” dediler. “Önce siz söyleyin” dedi. O kimseler; “Biz, Taptuk dergâhına hizmet eden Yûnus Emre hürmetine diye duâ etmiştik” dediler. Yûnus Emre; “Ben de, (Yâ Rabbî! Arkadaşlarım kimin hürmetine duâ ettilerse o…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Yûnus Emre, hocası Taptuk Emre hazretlerine (rahmetullahi aleyhima) otuz sene hizmet etti. Ama istifâde etmediğini zannetti. Öyle vehmetti kendi kendine. Bu üzüntüyle terk etti dergâhı. Ve çıktı dağlara. Baş açık yalın ayak dolaşırken iki kişiye rastladı oralarda. Oturup sohbet ettiler. Birbirlerini sevdiler. Yemek vakti gelince o…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Vaktiyle iki kardeş vardır. Büyüğü Halil, küçüğü İbrâhim. Halil evli çocuklu, İbrahim bekârdır. Ortak bir tarlaları vardır bunların. Ne mahsul çıkarsa, iki pay ederler. Böylece geçinip giderler… Bir yıl yine buğdayı harman yapıp ikiye ayırırlar. Halil, teklif yapar kardeşine: “Ben gidip çuvalları getireyim. Sen buğdayı bekle.”…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Evliyâ Kasım Paşa bir gün dereye iner. Orada abdest alacaktır. Hava da çok sıcaktır. Tam o sırada Nasrânî bir adam, şarap yüklü katırıyla çıkagelir. Köprüden geçecektir. Ancak katır ürker, yıkılır yükler. Büyük zât abdesti yarım bırakır. Koşup yardım eder adama. Yükleri ikisi yükler hayvana. Nasrânî çok…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Kalpleri nurlandıran bir Allah dostu vardır Edirne’de. Evliyâ Kâsım Paşa. Bir sene, çok şiddetli sıcak olur Edirne’de. Gökten damla düşmez yere. Toprak âdeta kavrulur. İnsanlar perişan olur! Halk çâresizdir. Bu zâta koşar; “Paşam, bir duâ etseniz de yağmur yağsa. Yoksa mahvolacağız!” derler. Mübârek, açar ellerini. Yağmur…

Devamını oku