Bugünkü Yazılar

Günün Menkıbesi Evliyânın büyüklerinden Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretleri, birkaç talebesini yanına alıp kabristana gitmişti bir gün. Kabir ziyâreti yapacaklardı. Bir kabrin başında oturdu. İçeriye teveccüh eyledi. Merak etmişti. Nîmet mi var acabâ? Yoksa azap mı? Bunu anlamak istiyordu. Hak teâlâ lütfetti. Kaldırdı gözünden perdeyi. Böylece kalp gözüyle gördü kabirdeki ölünün hâlini. Azap…

Devamını oku

Bugünkü Yazılar

Günün Menkıbesi Evliyânın büyüklerinden ve kabr-i şerîfi Delhi’de bulunan Mazhar-ı Cân-ı Cânân hazretlerinin, üstâdına olan sevgisi fevkalâde çoktu. Bir gün dergâha geldi. Ve sevdiklerine; “Her neye kavuştuysam hocamın sâyesinde kavuştum. Bir mümin ne kadar çok ibâdet etse de Allah’ın rızâsına ermesi yine zordur” buyurdu Ve ilâve etti: “Ama bir ‘Allah dostu’na muhabbet beslerse…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Aslen Merv’li olup Basra’da yaşıyan Mansur bin Ammâr hazretleri, gençliğinde yerde bir “kâğıt” gördü gezinirken. Üzerinde “Besmele” yazılıydı. Vicdanı sızlayarak eğilip aldı. Etrâfına bakındı. O kâğıdı koyacak yüksek bir yer bulamadı. Yere de atamadı. Ağzına koydu. O gece rüyâsına “nûr’lu” bir zât girip “Sen, Rabbinin ismine hürmet ettin. Allah…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Çok uzak diyârdan bir Müslüman, Hindistan evliyâlarından İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin methini duyup Serhend’e geldi. Ve birine misâfir oldu. Ev sâhibi sordu: “Serhend’e niçin geldiniz?” “İmâm-ı Rabbânî için.” “Onu ne yapacaksın?” “Sohbetini dinleyeceğim.” Ancak ev sâhibi onu sevmiyordu. İmâm-ı Rabbânî’yi kötüledi. O kişi bunları duydu. Fevkalâde üzüldü! Ve kalbinden;…

Devamını oku

Günün Menkıbesi

Bugünkü Yazılar Günün Menkıbesi Evliyânın büyüklerinden Muhammed Mâsum Fârûkî hazretleri Hindistan’ın Serhend şehrinde yaşadı. Orada vefât etti. Bu zâtın zamânında bir genç vardı ki, zaman zaman gelirdi bu büyük velînin sohbetine. Zîra seviyordu onu. Ancak güzel bir kız gördü bir gün. Gönülden âşık oldu ona. Ve gelmez oldu sohbete. Çünkü kıza vurulmuştu. Onu düşünüyordu…

Devamını oku