Takunyasını şiddetle fırlattı!

Takunyasını şiddetle fırlattı! Emîrlerden biri, Mısır’da yetişen evliyadan Muhammed Şazili hazretlerini öldürtmek istedi. Şöyle ki: Bir davette, “zehirli” bir kaba yemek koyup ona sundular. Ancak Şazili hazretleri ondan yemedi. Çünkü anlamıştı… Oradan kalktı. Bineğine bindi. Ve zaviyesine gitti. O ayrılınca oradaki kaplar karıştı… Emîrin iki oğlu geldi ve Muhammed Şazili…

Devamını oku

İslamiyetin haram ettiklerinden kaçınmak

İslamiyetin haram ettiklerinden kaçınmak “Birinin malını, fasit akitle satın almak haramdır. Fakat, zorla gasbetmek, daha haramdır.”   Sual: Din kitaplarında, “haramlardan, şüphelilerden kaçınmaya vera denir” deniyor ve bunun da derecelerinden bahsediliyor. Bu derecelerin en aşağısı nedir ve ne yapmak gerekir? Cevap: Konu ile alakalı olarak Kimyâ-i saâdet kitabında deniyor ki:…

Devamını oku

Saadet kapılarının anahtarı namazdır

Saadet kapılarının anahtarı namazdır Namaz, dünya ve âhiret saadetlerinin kapısını açan bir anahtardır. Allahü teâlâya inanan ve tembel olmayan bir Müslüman, bu anahtarı, elde edebilir.       Bir ihtiyar Müslümanın kızına nasihati… -6- Ey Kızım! [Namaz Allahü tealanın emri olduğu için kılınır. Ancak] namazın maddî ve manevî pek çok faydası…

Devamını oku

Kızını salih kimselere vermeli

Kızını salih kimselere vermeli Müslüman bir kimse; mal, apartman ve mevki sahibi değil, din ve ahlak sahibi damat aramalıdır.   Sual: Bir kimse, evlenecek yaşa gelmiş olan kızını, mevki, makam sahipleriyle mi yoksa dinini bilen birisiyle mi evlendirmelidir? Burada kızın babasının sorumluluğu nedir? Cevap: Dinini bilen ve seven erkekler, her…

Devamını oku

Milletleri ayakta tutan değerler…

Milletleri ayakta tutan değerler… Tarih, bize millî ve manevî değerlerine sâhip çıkmayan ve başka milletleri körü körüne taklit edip millî şahsiyetlerini kaybedenlerin, dünya coğrafyasından silinip gittiklerini göstermektedir.     Hiç şüphe yok ki, milletleri ayakta tutan, sâhip oldukları millî ve manevî değerlerdir. Bu değerler, milletlerin birlik, beraberlik ve toplumsal dayanışma içerisinde yaşamalarını…

Devamını oku

“Enes terbiyeli bir çocuktur…”

“Enes terbiyeli bir çocuktur…” Ümmü Süleym “radıyallahü anhâ” oğlu Abdullah’a hamile idi. Bu çocuk; Ümmü Süleym’in, Resulullah ile beraber katıldığı bir harpte dünyaya gelmişti.. Efendimiz, ona “Abdullah” ismini verip, hakkında hayır dua etmişti. Ümmü Süleym, İslâmiyete son derece bağlıydı. Ve “sabırlı” bir kadındı. Efendimizi çok severdi. Evinde pişirdiği yemekten, mutlaka…

Devamını oku