Farz ve nafile

Sual: (Bize borcu olan kimse, borcunu ödese mi daha çok seviniriz, yoksa hediye getirse mi? Elbette hediye getirse daha çok seviniriz. Borcunu zaten ödemek zorundadır. Bunun gibi Allah da, farzı yapanları değil, nafile ibadet yapanları daha çok sever. Farzlar, zaten borçtur; ama nafile, fazladan ibadet olduğu için, bunlar daha önemlidir)…

Devamını oku

Kazası olmayanın kaza namazı kılması

Sual: Kaza namazı olmayanın, sünnetleri kılarken, kazaya da niyet etmesi caiz midir? CEVAP Beş vakit namazın sünnetlerini kılmaktan maksat, farzdan başka namaz kılmaktır. Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet olmuştur. Bu hususta din kitaplarındaki ifadeler şöyledir: 1- Farzların yanında sünnetleri kılarken, farzdan…

Devamını oku

Sünnet ve kaza namazında niyet

Sual: Sünnetleri kılarken kaza namazına nasıl niyet edilir? CEVAP Kaza namazlarını kılıp bir an önce farz borcundan kurtulmak lazımdır. Fırsat buldukça kaza namazı kılmalıdır. Hesabın kolay olması için, sünnetleri kılarken kazaya da niyet edilirse ve aşağıda bildirildiği gibi kılınırsa, bir günlük kaza namazı kılınmış olur. Sabah namazının sünnetine vacib diyen…

Devamını oku

Bir yazarın iddialarına cevaplar

Bir okuyucumuz, bir yazarın, nafile namazları savunan iddialarını bize göndermiş, cevap vermemizi istiyor. Aşağıda bu iddia ve cevapları okuyacaksınız. İddia: Varsayalım ki bir amca 70 yaşına gelmiş. Bu amca 70 yıllık ömründe namazlarını bazen kılmış bazen kılmamış. Gençliği de çok hızlı geçmiş hiç kılmamış. Bu adamın kaç vakit namazının kazaya…

Devamını oku

Farzı ödemeye pot kırmak diyenler

Sual: Bir profesör der ki: “Farz borcu olanın nafileleri kabul olmaz hadisini esas alıp, sünnet yerine kaza kılanın, farzı kazaya bıraktığı için özür dilemesi gerekirken, sünnet kılmayıp kaza kılması tekrar suç işlemek ve pot kırmaktır.” Bir başka profesörümüz de der ki: “Farz namazlarını terk ederek bir edepsizlik işleyen kimse, sünneti…

Devamını oku

İlim ehlinin söz birliği

İsmail Hakkı Bursevi hazretleri, Ruh-ul-beyan tefsirinde özetle diyor ki: Enam suresinin 160. âyetinde, (Bir iyilik yapana on katı sevap verilir; bir kötülük ise ancak misli ile [bire bir] cezalandırılır; kimseye haksızlık yapılmaz) buyuruluyor. Bu, Allahü teâlânın Müslümanlara bir lütfudur. Gayri Müslimlerin iyiliklerine sevap verilmez. Onlara, önce iman etmek farzdır. İmansız…

Devamını oku