Bir gün sevdikleri, Zeynelâbidin Ali hazretlerini ziyarete geldiler. Onları içeri aldı.
Ve kölesine:
“Misafirlerimize yemek getir!” diye seslendi
Mutfak alt kattaydı.
Köle, mutfağa indi.
Ve
bir sofra hazırlayıp merdivenden çıkarken yemek dolu sofra kaydı
elinden. Altta oynayan küçük oğlunun üzerine düştü ve çok sevdiği çocuğu
vefat etti.
bir sofra hazırlayıp merdivenden çıkarken yemek dolu sofra kaydı
elinden. Altta oynayan küçük oğlunun üzerine düştü ve çok sevdiği çocuğu
vefat etti.
Köle çok korktu!
Korkudan titriyor ve nasıl ceza vereceğini düşünüyordu ki “Korkma! Seni affettim” buyurdu.
Sonra da âzat etti.
Yavrusunun teçhiz ve tekfinini yapıp gözyaşları içinde defnetti kabrine.
? ? ?
Bir sohbetinde “Kibirliye şaşıyorum… Zira kibredecek nesi vardır ki? Önce bir damla suydu, sonra bir avuç toprak olacak!” buyurdu.
Bir nefes aldı.
Ve ardından:
“Şunlara
da şaşarım ki toprağa koydukları bir çekirdeğin, az zaman sonra koca
bir ağaç olduğunu görürler de, ‘bu nasıl oluyor?’ diye düşünmezler” buyurdu
da şaşarım ki toprağa koydukları bir çekirdeğin, az zaman sonra koca
bir ağaç olduğunu görürler de, ‘bu nasıl oluyor?’ diye düşünmezler” buyurdu
Vefatından sonra rüyada görüp “Dünyaya geri dönmek ister misiniz?” diye sordular.
Cevabında:
“Tek şey için isterim” buyurdu.
“O nedir?” dediler.
“Ayağıma demirden ayakkabı giyer ve bütün dünyayı kapı kapı dolaşıp (Ey insanlar! Uyanın. Ölüm var, âhiret var… Orada her işinizden ince ince hesap var!) derim” buyurdu.