Ebu Bekr Hazrecî hazretleri Tâbiîn’in meşhur hadis âlimlerinden olup, 36 (m. 656) yılında doğdu. Ensarın Hazrec koluna mensuptur. Eshab-ı kiramın bazılarından fıkıh dersleri almış, hadis-i şerif rivayet etmiştir. Emevi halifesi Süleyman bin Abdülmelik onu Medine’ye vali ve kadı olarak tayin etmiştir. 120 (m. 738)’de vefat etti.
Şöyle nakletmiştir:
Ebû Hüreyre “radıyallahü anh” şöyle anlatmıştır:
Resûlullah efendimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” bana Ramazân ayının zekâtını korumamı emir buyurdu. Bir gece bir kimse gelip, o zekât malından alırken onu yakaladım. Seni Resûlullah efendimizin huzûruna götürürüm, dedim. Beni salıver, bir daha gelmem. Bu işi çoluk çocuğum çok muhtaç olduğu ve çok fakîr olduğum için yaptım, dedi. Ben de acıyıp salıverdim. Sabâhleyin Resûlullah efendimizin huzûruna gittim. Ey Ebâ Hüreyre! Dün geceki esîrini ne yaptın, buyurdu. Yâ Resûlallah! Annem, babam sana fedâ olsun. Çoluk çocuğum muhtaç ve çok fakîrim, dedi. Ben de acıyıp serbest bıraktım, dedim. Resûlullah efendimiz o yalan söyledi, yine gelecek, buyurdu… Onu gözetledim. Geldi ve yakaladım. Sen beni serbest bırak, bir daha gelmem demedin mi, diye sordum. Bu defa beni serbest bırak, sana birkaç kelime öğreteyim. Onlardan çok fayda görürsün, dedi. Onlar nelerdir, dedim. Yatacağın zamân Âyet-el kürsîyi başından sonuna kadar oku. Allah seni muhâfaza eder ve şeytân sana yaklaşamaz, dedi… Sabâhleyin Resûlullah efendimizin huzûruna gittim. Yine sordu. Durumu aynen anlattım.
Bunun üzerine buyurdu ki:
“O yalancı olduğu hâlde doğru söylemiş.” Sonra, “Onun kim olduğunu biliyor musun?” diye sordu. “Hâyır bilmiyorum” dedim. “O şeytân aleyhilla’ne idi” buyurdu.
Abdullah İbni Abbâs’tan “radıyallahü anhüma” rivayet edilir: Resûlullah efendimiz, Cafer-i Tayyar “radıyallahü anh” şehid olduktan sonra buyurdu ki: “Bir gece Cafer-i Tayyar yanıma geldi. Yanında melek vardı, iki kanatlı idi. Kanatlarının uçları kana boyanmış idi. Yemen’deki Bîşe denilen vadiye gidiyorlardı.” İbn-i Adî’nin hazret-i Ali bin Ebî Tâlib’den haber verdiği hadis-i şerifte; “Cafer bin Ebî Tâlib’i meleklerin arasında gördüm. Bîşe ahâlisine yağmur geleceğini müjdeliyorlardı” buyuruldu.