Mısırlı Âlim Alî bin Ma’bed

Alî bin Ma’bed hazretleri İmâm-ı Muhammed’in talebesidir. Onun (Câmi’ul-kebîr) ve (Câmi’üs-sagîr) kitâblarını rivâyet etmişdir. 218 [m. 833] Mısır’da vefât etdi. Câmi’ul-kebîr kitabında buyuruluyor ki:

Bir mü’minin vefât ettiğini haber alan erkeklere, erkek yoksa, kadınlara cenâze namâzı kılmak, gasil, techiz ve defin farz-ı kifâyedir. Cenâze sâhiplerinden büyük, küçük erkeklere ve yaşlı kadınlara rast gelince, tâziye etmek, yani, başın sağ olsun demek gibi, sabır tavsiye etmek müstehaptır. Taziye için, (A’zamallahü ecrek ve ahsene azâek ve gafere limeyyitik) denir ki, (Allahü teâlâ, sevâbını, dereceni arttırsın ve güzel sabretmeni nasîb eylesin ve meyyitinin günâhlarını affeylesin) demektir…

Meyyit sâhibinin, taziye için, üç günden az, bir yerde bulunması câiz ise de, câmide beklemesi ve kadınların hiçbir yerde beklemeleri câiz değildir. Definden sonra duâ edilir. Sessiz olarak Kur’ân-ı kerîm okunur. Yüksek sesle okumak mekrûhtur. Sonra cemaat ve meyyit sâhibi, işleri başına dağılmalıdır. Üç günden sonra taziye yapmak mekrûhtur. Ancak uzakta olanlar ve yakın olup da, geç haber alanlar için mekrûh olmaz. İki kere taziye etmek ve kabir başında ve meyyit sâhiplerinin kapılarında taziye mekrûhtur. Taziye, mektûp ile de olur…
Cenâze çıkan eve komşuların ve yakında oturan akrabânın, bir gün ve gecelik yemek göndermeleri müstehaptır. Cafer-i Tayyâr “radıyallahü anh” yetmişten ziyâde kılıç ve ok yarası alarak şehîd olunca, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” bunun evine yemek gönderilmesini emir buyurdu…
Ölü evinden yemek, helva dağıtılması mekrûh ve çirkin bir bid’attir. Birinci, üçüncü, yedinci kırkıncı ve elliüçüncü gibi günlerde helva, çörek gibi şeyler yapmak ve kabir başında yemek dağıtmak ve hâfızları, hocaları, mevlidcileri toplayıp, okutup yemek vermek mekrûhtur. Bunların çoğu, gösteriş için, şöhret için yapılmakdadır. Bu bid’atler yapılırken, araya nice harâmlar da karışmaktadır. Bunların yapılmasını vasiyet etmek de bâtıldır. Dinlenmez ve günâhtır.
Kırkıncı günü beklememeli, duâ, hatim, sadaka ve kadın-erkek karışık olmayarak mevlid okutmak gibi ibâdetler, hemen yapılıp, sevâpları meyyitin rûhuna hediye edilmelidir.

Comments are closed.