Mısırlı Âlim Muhammed Zerkânî

Muhammed Zerkânî hazretleri Mâlikî mezhebi fıkıh ve hadîs âlimlerindendir. 1055 (m. 1645) senesi Mısır’da Zerkân köyünde doğdu. 1122 (m. 1710)’da, Kâhire’de vefât etti.

Zerkânî’nin Şerh-ül-Mevâhib adlı eserinden bazı bölümler:
Tıbb-ı Nebevi: Peygamber efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), Eshâbından bir kimse hasta olsa, onu görmeye giderdi. Hattâ kâfirlerin hastasını da ziyâret ederdi.

Hadîs-i şerîfte; “Hastaları ziyâret ediniz” buyurulmuştur.

İbn-i Battal; “Bu hadîs-i şerîfteki emir, farz-ı kifâye ve ziyâret edenle ziyâret edilen arasında yakınlık, sevgi ve muhabbetin meydana gelmesine teşvik içindir” demektedir.

Taberî’den şöyle nakledilir: “Bereketi ve manevî yönden faydası umulan kimsenin hasta ziyâreti daha mühimdir. Çünkü hasta, böyle kimselerden fayda görür.”

Ka’b bin Mâlik’in (radıyallahü anh) rivâyet ettiği hadîs-i şerîfte, Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu: “Hastayı ziyâret eden kimse (hastanın ziyâretine giderken) Allahü teâlânın rahmetine dalar. Hastanın yanına oturduğu zaman, rahmet onun (bütün vücudunu) kaplar.”

Taberî eserinde bu hadîs-i şerîften hemen sonra; “Ziyâret eden kimse hastanın yanından kalktığı zaman, geldiği yere dönünceye kadar rahmet içerisinde bulunur” hadîs-i şerîfini de yazdı…

Bu hadîs-i şerîfler hasta ziyâreti yapan kimsenin ziyârete giderken, hastanın yanında kaldığı müddet içerisinde ve dönerken Allahü teâlânın rahmeti içerisinde bulunduğunu ifâde etmektedir.

Diğer bir hadîs-i şerîfte şöyle buyuruldu: “Hastaya yüzünün iyi göründüğünü ve buna benzer kalbini rahatlatacak şeyleri, hastalık sırasında pek çok ecir ve sevâba kavuştuğunu, hastalığın günahlara kefâret olduğunu hatırlatmalıdır.”

Bu hadîs-i şerîfte çok mühim ve kıymetli bir tedâvi usûlü bildirilmektedir. Bu ise hastanın gönlünü rahatlatıcı, moralini düzeltici sözlerle, hastalığın giderilmesine veya hafiflemesine yardımcı olmaktır. Hastanın gönlünü rahatlatacak, hastalık sebebiyle bozulan moralini düzeltecek, onu neşelendirecek sözlerle hastaya yardımcı olmak pek kıymetli bir tedâvi usûlüdür. Çünkü ziyâretçilerin bu çeşit sözleri hastanın moralini düzeltir. Hastaların kendisini sevenlerin ziyâreti ile zindeleştikleri, kendilerini iyi hissettikleri çok görülmüştür.

Comments are closed.