Molla Ali Efendi rahmetullahi aleyh, serhad evliyâsının büyüklerindendir. Rumeli’de gâzîler arasında meşhûr olup, onların manevî desteği oldu. 1005 (m. 1596) senesinde günümüzde Sırbistan’da bulunan Dimitrofça’da (Mitroviça) vefât etti. Vefatından kısa bir zaman evvel, Hazreti Ömer’in (radıyallahu anh) fazilet ve üstünlüğü hakkında şunları söyledi:
Allahü teâlâ, İslâm dînini Hazreti Ömer’le kuvvetlendirdi. Abdullah İbni Mes’ûd hazretleri bu husûsta şöyle buyurdu: “Biz, Hazreti Ömer Müslüman olunca kuvvetlendik. Ömer (radıyallahu anh), Müslüman olmadan önce Kâbe-i muazzamaya gidip açıkça namaz kılamazdık. Hazreti Ömer Müslüman olunca, müşriklerle mücâdele ederek, Kâbe-i muazzamada serbestçe namaz kılmamızı temin etti.”
İbn-i Abbâs (radıyallahu anh) anlattı: “Ömer (radıyallahu anh), Müslüman olunca, Cebrâil (aleyhisselam) inip; ‘Ey Muhammed! Ömer’in Müslüman olmasıyla semâdakiler sevindiler’ dedi. Ömer Müslüman olunca, Resûlullahın yanında, çekilmiş hazır bir kılıç oldu.”
Hazreti Ömer, Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) sünnet-i seniyyesi ve hazreti Ebû Bekr’in yolu üzere yürüdü. Zayıf olan mü’minlere yardım eder, mazlûmun hakkını zâlimden alırdı. Allahü teâlâ, hakkı onun dili üzere kıldı. Bu yüzden “Fârûk” lakabı verildi. Allahü teâlâ, onun Mekke-i mükerremeden Medîne-i münevvereye hicretini dîne destek yaptı. Müslümanları sevindirdi. Münâfıkların kalbine korku verdi. Kâfirlere karşı pek şiddetli, Müslümanlara karşı ise pek şefkatli idi.
İnsanların kınaması, Ömer’i (radıyallahu anh) Allah yolunda bulunmaktan, O’nun rızâsına uygun iş yapmaktan alıkoyamazdı.
Ebû Leylâ (radıyallahu anh) anlatır: Hazreti Ömer, yanında bir çubuk taşırdı. Bu çubukla, kendisini, Hazreti Ebû Bekr’den üstün tutanları, iftiracılara verilen ceza ile cezalandırırdı. Bir gün, Basra ve Kûfe’den bazı kimseler geldi. Aralarında Hazreti Ebû Bekr’in mi üstün, yoksa Hazreti Ömer’in mi üstün olduğu hakkında sözler söylerlerdi. Hazreti Ömer, kendisini, Ebû Bekr’den üstün tutanlara yanında bulundurduğu sopa ile gerekli cezayı verdi. Akşam olunca, Mescid-i Nebevî’de minbere çıkıp şöyle buyurdu:
“Dikkat ediniz! Bu ümmetin Resûlullahtan sonra en üstünü Ebû Bekr’dir! Kim bugünden sonra bunun aksini söylerse, iftiracı durumuna düşer. Ona, iftiracılara verilen ceza verilir.”