Abdurrahman Bistâmî hazretleri Osmanlı âlimlerindendir. Antakya’da doğdu. İlim tahsili için o devirde Osmanlılar’ın başşehri olan Bursa’ya geldi. Burada, büyük âlim ve velî Molla Fenârî hazretlerinden zahiri ve batınî ilimleri tahsil etti. Sultan II. Murad’ın teveccühlerini kazandı. 858’de (m. 1454) Bursa’da vefat etti. Buyurdu ki:
İslamiyet, ilmin ta kendisidir. Kur’ân-ı kerîmin birçok yeri ilmi emretmekte, ilim adamlarını övmektedir. Mesela Zümer sûresi, dokuzuncu âyetinde meâlen, (Bilen ile bilmeyen hiç bir olur mu? Bilen elbette kıymetlidir) buyuruldu. Resûlullah Efendimizin “sallallahü aleyhi ve sellem” ilmi öven ve teşvik buyuran sözleri o kadar çoktur ve meşhurdur ki, düşmanlarımız da, bunları biliyor. Mesela İhyâ-ül’ulûm kitabında ilmin fazileti anlatılırken, (İlmi, Çin’de de olsa, alınız!) hadîs-i şerîfi yazılıdır. Yani dünyanın en uzak yerinde ve kâfirlerde de olsa, gidip ilim öğreniniz! Bunu gâvurlar buldu, istemem demeyiniz. Bir hadîs-i şerîfte de, (Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz, çalışınız!) buyruldu. Yani, bir ayağı mezarda olan seksenlik ihtiyarın da çalışması lazımdır. Öğrenmesi ibadettir. Resûlullah Efendimiz, (Yarın ölecekmiş gibi ahirete ve hiç ölmeyecekmiş gibi dünya işlerine çalışınız!) buyurdu. Bir hadîs-i şerifte, (Bilerek yapılan az bir ibadet, bilmeyerek yapılan çok ibadetten daha iyidir!) buyurdu. Bir kere de, (Şeytanın bir âlimden korkması, cahil olan bin âbidden korkmasından daha çoktur!) buyurdu.
İslam dininde kadın, kocasının izni olmadan nafile hacca gidemez. Sefere, misafirliğe gidemez. Fakat kocası öğretmezse ve izin vermezse, ondan izinsiz ilim öğrenmeye gidebilir. Büyük ibadet olan hacca izinsiz gitmesi günah olduğu halde ilim öğrenmeye izinsiz gitmesi günah olmuyor.
İslamiyyet fen ve tıp ilimlerini öğrenmeyi teşvik eder. Fen (Mahlûkları, hadiseleri görmek, inceleyip anlamak ve deneyip benzerini yapmak) demektir ki, bu üçünü de, Kur’ân-ı kerîm emretmektedir. Fen bilgilerine, sanata ehemmiyet vermek farz-ı kifâyedir. Düşmanlardan daha çok çalışmamızı, dinimiz emretmektedir. Resûlullah Efendimizin fenni emreden birçok hadis-i şerifi vardır.