22 Mayıs 2012 Salı günü, “Recep ayı”nın ve mübârek “üç aylar”ın ilk günü idi. Recep ayı hem “Harâm Aylar”ın, hem de “Üç Aylar”ın ilkidir. [Harâm aylar Recep, Zilka’de, Zil-hicce ve Muharrem aylarıdır. Üç aylar ise Recep, Şa’bân ve Ramazân aylarıdır.]
Halkımız arasında “Üç Aylar” diye anılan “Recebü’l-ferd”, “Şa’bânü’l-muazzam” ve “Ramazânü’l-mübârek” aylarının, İslâm dîninde özel yerleri vardır. Bunlardan birincisi olan Receb, “Allahü teâlânın ayı”; ikincisi olan Şa’bân, “Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) ayı”; Ramazân-ı şerîf de “Ümmet-i Muhammed’in ayı” olarak bilinmektedir.
Âdem aleyhisselâmdan beri hürmet edilen, kıymetli bir ay olan “Recebü’l-ferd” ayının afv ve mağfirete, bu ayı ta’kîb eden “Şa’bânü’l-muazzam” ayının şefâate, “Ramazânü’l-mübârek” ayının da sevâpların kat kat verilmesine mahsûs aylar olduğu bildirilmiştir.
“BEREKETLER İHSÂN EYLE!”
Sevgili Peygamberimiz, Recep ayının başında, “Allah’ım! Receb ve Şa’bân aylarında bizler için bereketler ihsân eyle; bizleri Ramazân ayına da kavuştur” şeklinde duâ buyururlardı.
24 Mayıs 2012/3 Receb 1433 Perşembe günü, öğleden sonra başlamak üzere, mübârek Cum’a gecesinde, mübârek “Regâib Kandili”ni idrâk etmekle şereflenmiştik. [Ma’lûm olduğu üzere, Receb-i şerîfin ilk Cum’a gecesine “Regâib gecesi” denir. Recep ayının her gecesi kıymetlidir. Her Cum’a gecesi de kıymetlidir. O iki kıymetli gece bir araya gelince, daha da kıymetli olmaktadır.]
16 Haziran 2012 [26 Receb 1433] Cumartesi’yi 17 Haziran [27 Receb 1433] Pazar’a bağlayan gece de, Mi’râc Kandili idi.
İsrâ ve mi’râc hâdisesi, Peygamberimizin Medîne-i münevvere’ye hicretlerinden 19 ay önce, mîlâdî 621 yılında, geceleyin vukû’ bulmuştur. [Resûlullahın bedenen Mekke’deki Mescid-i Harâmdan Kudüs’teki Beytü’l-Makdis’e götürüldüğüne inanmayan kâfir olur; çünkü Kur’ân-ı kerîmde açıkça zikrediliyor. Göklere ve bilinmeyen yerlere götürüldüğüne inanmayan ise, Ehl-i Sünnetten ayrılmış olur; dâl (sapık) ve mübtedi’ (bid’at ehli) olur.]
Beş vakit namaz bu zamanda farz kılınmıştır [Önceden sabâh ve ikindi namazları olmak üzere iki vakit farz idi]. Ayrıca, îmân esaslarıyle ilgili Bakara sûresinin son iki âyeti ve ümmetinden şirk koşmayanların Cennete gireceği müjdesi, Peygamber Efendimizin mi’râc dönüşü biz ümmetine getirdiği en değerli hediyeler arasındadır.
Yine o gecede, arada vâsıta olmaksızın, bizzât Allahü teâlâ tarafından Peygamber Efendimize vahyedilen İsrâ sûresinin 23. ilâ 39. âyetleri arasında belirtilen 12 madde bildirilmiştir:
Peygamber Efendimiz, o gecede, Cebrâil aleyhisselâmın geçemediği noktadan ötelere geçmiş, bilinmeyen bir şekilde, mekânsız, zamansız, cihetsiz, sıfatsız olarak, arada vâsıta olmaksızın Allahü teâlâyı görmüş ve konuşmuştur.
20 Haziran Çarşamba=30 Receb, 21 Haziran Perşembe ise=1 Şa’bândı. 19 Temmuz Perşembe=29 Şa’bân olup 20 Temmuz Cuma=1 Ramazân 1433 başlayacaktır. Ramazan ayı bu sene 30 gün çekiyor, 30 Ramazan 18 Ağustos Cumartesiye rastlıyor, 19 Ağustos Pazar günü de 1 Şevvâl olup Ramazân bayramı başlayacaktır.
“İNSANLAR BUNDAN GÂFİLDİR”
Resûlullah Efendimiz, Şa’bân ayına çok değer verir ve bu ayda çok oruç tutardı. Âişe vâlidemiz (radıyallahü anhâ) buyuruyor ki:
“Resûlullahın, [Ramazân ayı müstesnâ olmak üzere] hiçbir ayda, Şa’bân ayından daha çok oruç tuttuğunu görmedim. Bazen Şa’bânın tamâmını oruçlu geçirirdi.” [Buhârî]
Resûlullah Efendimize, Şa’bân ayında niçin çok oruç tuttuğu sorulduğu zaman buyurdu ki: “Şa’bân, öyle fazîletli bir aydır ki, insanlar bundan gâfildirler. Bu ayda ameller, âlemlerin Rabbine arz edilir. Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini isterim.” [Nesâî] Bu konudaki diğer bir hadîs-i şerîf de şöyledir:
“Ramazandan sonra en faziletli oruç, Şa’bân ayında tutulan oruçtur.” [Tirmizî]
[İnşâallah yarınki makâlemizde de, bir nebze Berât gecesinden bahsedelim.]