Müferric bin Muvaffak

Müferric bin Muvaffak hazretleri, evliyânın büyüklerindendir. 560 (m. 1250)’de doğdu. 648 (m. 1345)’de vefât etti. Çok kerâmetleri görüldü. Bu mübarek zat, Habeşli bir köle idi. Efendisi onu sattı. Uzun zaman gittiği yerde yemedi, içmedi. Yeni efendisi kendisini mecnun (deli) zannedip çok dövdü. O buna hiç karşılık vermedi ve bu dövmeye hiç aldırış etmedi. Onu bağlayıp gittiler. Döndüklerinde, bağlarını çözülü olarak bir yanda onu, bir yanda ipleri gördüler. Sonra onun Allahü teâlânın sevgili kullarından olduğunu anlayan yeni sahibi onu azâd etti.
Müferric bin Muvaffak buyurdu ki:
“Takvâ, Allahü teâlânın haram kıldığı, yasak ettiği şeylerden uzak kalmak, onlara yaklaşmamaktır.”
“İnsanlar dünyâda herhangi bir sıkıntıya düştüklerinde, şaşırdıklarında, Allahü teâlânın sevdikleri olan sâlih kimseleri vesile ederler. Allahü teâlâdan onların yüzü suyu hürmetine yardım isterler. Bütün yeryüzü çöl olsa, sığınılacak üstün bir makam vardır. O da, Muhammed aleyhisselâmın makamıdır. O makam, devamlı herkese kâfi ve üstün bir makamdır.”
“İlimsiz kimsenin konuştukları, dinleyeni doğru yoldan çıkarmaktan başka bir şey vermez.”
“Bir kimse benim ile arkadaşlık etse ve arkadaşlığımızın devam edebilmesi için kendisine bir şart söyleyebileceğimi başka bir şey istemediğini söylese, ona yalan söylememesini şart ederdim.”
“İlim, fazla rivâyet ve anlatmakla olmaz. İlim, ancak Allahü teâlânın korkusu ve büyüklüğünü kazandırır. (Böyle olmayan ilim, insanın dünyâ ve âhıretine fayda vermez.)”
“İnsanı Allahü teâlâdan uzaklaştıran perdelerin en zararlısı, dünyâ düşüncelerinin kalbe yerleşmesidir. Bu düşünceler, kötü arkadaşlardan ve lüzumsuz şeyler seyretmekten hâsıl olur. Çok uğraşarak, bunları kalbden çıkarmalıdır. Faydasız kitap okumak, lüzumsuz şeyler konuşmak, bu düşünceleri arttırır. Kadın ve kadın resimlerine şehvetle bakmak, şarkı, çalgı dinlemek, bu düşünceleri kalbe yerleştirir. Bunların hepsi insanı Allahü teâlâdan uzaklaştırır. Kalbin hasta olması, Allahü teâlâyı unutmasıdır. Allahü teâlâya kavuşmak isteyenlerin, bunlardan sakınması, hayâli arttıran her şeyden kaçınması lâzımdır. Allahü teâlânın âdeti şöyledir ki, çalışmayan sıkıntıya katlanmayan, zevklerini, şehvetlerini bırakmayanlara bu ni’meti ihsân etmez.”
“Seni şüpheye düşüren şeyi bırak, gönlünü tırmalamayan şeyi al?”

Comments are closed.