Muhammed Horasânî

Muhammed Horasânî rahmetullahi aleyh, evliyânın büyüklerindendir. Haleb’de ikâmet etti. 925 (m. 1519)’da vefât etti. Çok tesirli vaazları vardı. Bu vaazlarından birinde şunları buyurdu:

“Mü’minlere takvâyı tavsiye ederim. Çünkü takvâ, mü’minler için en hayırlı elbisedir. Güzel amel sahibi sâlih kimselerle beraber olmak, bozuk amelli fâsık kimselerden uzaklaşmak, takvâda kolaylık sağlar. Kur’ân-ı kerîmde Zuhrûf suresi altmışyedinci âyet-i kerîmede meâlen; “(Küfürde birleşip sevişen) dostlar, o gün birbirlerine düşmandırlar. Dostlukları ve birbirlerini sevmeleri, Allahü teâlâ için olan takvâ sahipleri ise, birbirlerine şefaat ederler” buyuruldu. Hadîs-i şerîfte, sâlih ve iyi kimselerle beraber bulunmak hakkında; “Sâlih arkadaşın hâli, güzel koku satan attârın hâli gibidir. Ondan koku satın almasan da, hiç olmazsa kokusundan istifâde edersin. Kötü arkadaşın durumu ise, demircinin durumu gibidir. Ateşi elbiseni yakmasa da, kötü kokusu bulaşır” buyuruldu.
Allahü teâlâ, Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) lâyık olduğu yüksek dereceleri mükâfat olarak versin. Çünkü O, bizi kötü ve bozuk kimselerle beraber olmaktan sakındırıp, iyi ve sâlih kimselerle beraber olmak için uyardı! En iyi arkadaş, beraber olmaya daha lâyık kimse, Resülullah efendimizin haber verdiği kimsedir. Resûlullaha; “En hayırlı, en iyi arkadaş hangisidir?” diye sorulunca; “Kendisini gördüğünüzde Allahü teâlâyı hatırladığınız, konuşması ilminizi artıran, ameli ve yaptıkları size âhıreti hatırlatan kimsedir” buyurdu.
Mâlik bin Enes şöyle anlattı: Havariler, Îsâ aleyhisselâma; “Yâ Rûhullah! Kiminle arkadaş olalım?” diye sordular. Îsâ aleyhisselâm; “Görüldüğünde size Allahü teâlâyı hatırlatan, konuşması ilminizi artıran, işleri sizi âhırete teşvik eden kimse ile arkadaş olunuz” buyurdu. Mâlik bin Enes talebelerine bunu tavsiye eder, “Sözü ilmini artıran, işleri seni âhırete teşvik eden kimseyi arkadaş edin, dinine zarar getiren, işleri seni dünyâya teşvik eden kimse ile arkadaş olmaktan sakın” buyururdu.
Lokman Hakim de oğluna şöyle nasihatte bulundu: “Ey oğul! Diline sahip olmayan kimse, sonunda pişman olur. Çok münâkaşa ve münâzara yapan kimse, kötülenir. Kötü işlerin yapıldığı yerlere girenler, oralarda işlenen kötü işleri yapmakla suçlanır ve töhmet altında kalırlar. Kötü kimse ile arkadaş olan kimse, kötülükten kurtulamaz. Emîn olamaz. İyi kimse ile arkadaş olan kimse, iyi şeylere kavuşur.”

Comments are closed.