Ne bir eksik, ne de bir fazla

Hazret-i Ali (radıyallahü anh), bir seferinde Kûfe’den asker istedi. Bir takım söz ve hareketten sonra asker gönderdiler.
Onlar yolda idi.
Hazret-i Ali geldi.
Ve yakınlarına “Kûfe’den iki bin er ve bir kişi geliyor” buyurdu.
Bir sahabi;
“Ben bu sözü hazret-i Ali’den bizzat işittim. Gelen askerleri bir bir saydım. Buyurduklarından ne bir eksik, ne de bir fazlaydı” demiştir.
? ? ?
Resûl-i Ekrem Efendimiz, bir gün Eshab-ı kirama;
“Ben ilmin şehriyim, Ebu Bekir zeminidir, Ömer duvarlarıdır, Osman semasıdır, Ali kapısıdır. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali hakkında hep hayır söyleyiniz” buyurdu.  
? ? ?
Resûl-i Ekrem Efendimiz bir gün de Eshabına;
“Allahü teâlâ, sizin üzerinize namazı, orucu, haccı ve zekâtı farz ettiği gibi Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali’nin sevgilerini de farz etti. Her kim bu dördünden birine düşmanlık ederse onun namazını, orucunu, zekâtını ve haccını kabul etmez” buyurdu.
? ? ?
Resûl-i Ekrem Efendimiz yine bir gün Eshaba “Muhakkak ben ümmetimden ‘Lâ ilahe illallah. Muhammedün Resulullah’ demelerini istediğim gibi Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali’nin sevgisini de isterim” buyurdu.

Comments are closed.