> İNSÜLİN DİRENCİ-3-
Kıymetli okuyucularım, çağımızın en önemli sağlık problemlerinin başında fazla kilolar sonucu oluşan şişmanlık (obezite) gelmektedir. Tansiyon, şeker, kalp, damar, eklem kireçlenmesi ve reflü gibi daha birçok rahatsızlığın ana sebebi kilolardır. Diyabet hastalığının başlangıcı olan “İnsülin Direnci” adlı yazı dizimize bu hafta “Neden Kilo Veremiyoruz veya Kilo Vermenin Formülleri” ile devam ediyoruz.
FAZLA İŞTAH BAŞA İŞ AÇAR
Kalori alımı yani yenilen gıda alımı azaldıkça vücudumuzda bulunan T4 hormonunun T3 hormonuna dönüşümü azalır ve sonuçta hücrelere giren ve etkili olan T3 azaldıkça metabolizmamız yavaşlar ve kilo veremeyiz. Kalori alımı azaldıkça yani diyet yaparken az yemek yedikçe vücudumuzdaki yağlardan salgılanan leptin isimli hormon kanda azalır. Azalan leptin hormonu ise beyindeki iştah merkezini uyararak artırır ve gıda alınmasını sağlar.
Bazı minerallerin eksiklikleri de kilo vermeyi engeller. Manganez, krom, çinko ve kalsiyum eksikliği özellikle çok önemlidir. Bu minerallerdeki azalma tedaviyle düzeltilmelidir. T4 hormonunun T3’e dönüşmesinde selenyum minerali de etkili olduğundan kilo veremeyen kişilerde selenyum eksikliği olup olmadığına bakılması gerekir. Ayrıca demir ve bakır mineralleri de T4’ün T3’e dönüşümünde etkilidir. Omega-3 alımını artırmak kilo vermede faydalı olabilir. Omega-3 yağ asitleri tiroid hormonlarının hücrelerdeki etkisini artırır.
KÖY EKMEĞİNİ TERCİH EDİN
Kanda insülin hormonu yüksek ise kilo vermede sıkıntılar oluşur. İnsülin yüksekliğini azaltmanın önemli bir yolu glisemik indeksi (şeker yükü) yüksek olan karbonhidratları yememektir. Beyaz ekmek, şeker, makarna, patates, kek, tatlı, çikolata gibi gıdalar insülin hormonunu kanda iyice artırarak kilo vermenizi önler. Bu gıdalar yerine tam buğday unundan yapılmış ekmek (köy ekmeği gibi), kepekli makarna, nohut, kuru fasulye, mercimek, bezelye, sebze ve meyvelerle beslenmek gerekir. Tiroid yetersizliği (hipotiroidi) olan hastalarda metabolizma yavaşladığından alınan karbonhidratların (unlu, şekerli gıdaların) sindirilmesi veya parçalanması ve kandaki şekerin hücrelere girmesi zorlaşır. Bu sebeple vücut daha fazla insülin salgılayarak kan şekerini düşürmeye çalışır. İnsülin arttıkça da iştahta artma ve kilo alma oluşur.
T3 VE T4 HORMONLARI NEYİ İFADE EDER
Tiroid bezinden salgılanan hormonlardır. Etkili olan T3 az, T4 ise çok olanıdır. T3 direkt hücrelere, T4 ise karaciğer ve diğer organlarımızdan T3’e dönüşür. Bu dönüşümün bozulması durumunda T3 yeterince salgılanamaz ve tiroid hormonları etkisini gösteremez.
Stresi bırakın spora sarılın
Stres hormonu kan şekerini de yükseltir. Eğer kilo verilmezse ileride şeker hastalığı gelişir. Bundan dolayı karbonhidrat ve yağdan fakir bir beslenme ve egzersiz yaparak, kilo verilmelidir. Çocukluktan itibaren şişman olanlarda özellikle kol ve bacaklar daha kilolu olup yağ hücrelerinin sayısında artış vardır. Damar sertliğine meyli daha azdır. Erişkin dönemde ortaya çıkan şişmanlıkta ise yağ hücrelerinin büyüklüğü artmıştır ve yağlanma daha çok gövdededir. Başta insülin direnci olmak üzere çeşitli istenmeyen sonuçlara daha yatkındırlar. İnsülin hormonundaki yükselmeler gün içinde kan şekerinde düşme yaptığı için yorgunluk, baş dönmesi, bitkinlik, öfkelenme, birden sinirlenme, bağırma ve açlık hissi oluşur. Bunu anlamak için 3-4 saatlik şeker yükleme testi yapılması gerekir.
Ofis çalışanlarını bekleyen sinsi tehlike: İnsülin direnci
Hareketsiz hayat tarzı ve fast food kültürünün sebep olduğu rahatsızlıklar arasında insülin direnci sendromu ilk sıralarda yer alır. Şeker hastalığı, obezite ve metabolik send-rom gibi pek çok şikayete zemin hazırlayan insülin direncine karşı dikkatli olunmalı. Günümüzde besinlerin kalori değerlerinin giderek artması, teknolojideki ilerlemelere paralel olarak mesailerin daha çok ofis ortamlarında bilgisayar başında olması, büro ortamının tembel oturma şeklinde oluşu ve kalori alımındaki fast food gerçeği, çalışanlarda şişmanlık oluşumunu hızlandırmıştır. Bol kalorili besinleri hızla tüketme alışkanlığı, hareket azlığı ile birleşince bel çevresi ve göbek yağlanması kaçınılmaz hâle gelmiştir. Bu da insülin direnci sendromunun başlamasına sebep olmuştur.
BU?YOLUN?SONU?‘şeker’E?VARIR!
İnsülin direncinin yol açtığı rahatsızlıklar şunlardır:
> Karaciğer, kas ve yağ dokusuna glikoz alımı azalır
> Karaciğer tarafından glikoz üretimi artar
> Kan şekeri yükselir (hiperglisemi)
> Prediyabet (gizli şeker) ve diyabet
> Metaboliksendroma zemin hazırlar(Kalp-damar, şişmanlık, hipertansiyon ve kolesterol)
Haftaya: İNSÜLİN DİRENCİ NASIL AŞILIR?
OKUYUCULARIMIZA CEVAPLAR
Midenin yükünü ayaklar çeker…
> Rumuz Eryıldız / İZMİR
Annem 58 yaşında, boyu 1.50, kilosu 115 ve kilo veremiyor, perhiz de yapamıyor. Şeker, tansiyon, kolesterol ve guatr da var. Ayağa kalkmak isterken bile çok zorlanıyor. Bize bir yol gösterir misiniz?
CEVAP: Değerli okuyucumuz, kiloların en önemli sebebi aşırı ve sağlıksız beslenmektir. Anneniz beslenmesine dikkat ederse, vücut hormon dengesi de sağlanarak bütün rahatsızlıkları ortadan kalkar. Her türlü hamur işi ve tatlılar ile çikolata, kuruyemişi ve maden suyundan ömür boyu uzak dursun. Bol sebze, salata, yeşillik, kuru bakliyat, balık ağırlıklı ve öğün başı 2 dilimi geçmeyecek şekilde tam buğday ekmeği ile beslensin. Kahve hiç içmesin, çayı da açık olarak şekersiz ve günde 5 bardağı geçmesin. Yeşil çay, rezene, zencefil, adaçayı, kuşburnu şeklinde bitki çayları içmesi daha faydalı olur. İradesini kullanarak sizin de başlangıçta yardımınızla mekik ve bisiklet çevirme hareketi yaptırmak suretiyle düzenli egzersiz yaparak kilolarından bir an önce kurtulsun. Yoksa hiçbir tıbbi müdahale fayda vermez. Bu tedbirlere rağmen veremediği kiloları, plastik cerrah uzmanının yapacağı lipoplasti ve meme küçültme ameliyatları ile ağırlığının %10’unu kaybederek daha da rahatlamış olur. Ayrıca hekim kontrolü altında hayat boyu günde en az 2 defa metformin ve akşamları tok 150 mg aspirin ile B1, B6, B12 vitamini preparatlarını da günaşırı 1 tane kullanmasında çok fayda vardır. Guatrı için de yapılacak tiroid USG ve tiroid hormon tetkikleri sonuçlarına göre tedavi planlaması yapılarak durumu düzeltilir. Kiloya bağlı gelişen kireçlenmesi için de nonsteroidenflamatuvar analjezik ve kıkırdak yenileyici glikozamin ve kondritin sülfat ihtiva eden ilaçlarla rahatlatılır. En kısa zamanda bir dahiliye uzmanına müracaat edin lütfen!
Nodülünüzü aldırmalısınız!
> Rumuz Medikal
Yaşım 29, boyum 1.68, kilom 77. Halsizlik, sinirlilik, boyunda terleme şikayetlerinden doktora gittim. Tiroid testinde nodül izlendiği söylendi. Ne tavsiye edersiniz?
CEVAP: Saygıdeğer kardeşim, tiroid bezinizde ebatları ilaçla tedavi şansını kaybetmiş hipoekojen yani soğuk nodül (yumru) mevcut. Soğuk nodüller 10-15 yıl içinde %10-15 oranında kanserleşme riski taşıdığından, sizdeki de 10 mm’nin çok üzerinde olduğundan ilaçla kaybolma, sönme ihtimali yok. Önce nodülden ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) yapılarak hücre yapısı ortaya konmalı, ardından da bu nodülün bulunduğu lop veya tiroid bezinin tamamının cerrahi olarak çıkarılması lazım. Ameliyatta çıkan tüm parçanın da patolojik tetkiki yapılarak neticesine göre uzun dönem tedavisi planlanıp her 2-3 ayda bir TSH takipleri ile kontroller ve tedavileri ayarlanır. Hiç beklemeden en kısa sürede ultrasonografi altında İİAB yaptırın ve neticesine göre ameliyat olun lütfen!
e-mail: aile.doktoru@tg.com.tr
{glossarbot=disable}