Enes bin Malik der ki:
“Bir gün Resûlullah Efendimiz Hazret-i Ömer’i gördü.
Ve yüzüne baktı.
Sonra da güldü.
Ve kendisine ‘Yâ Hattab oğlu! Bilir misin, niçin tebessüm ettim?’ diye sordu.
O arz etti ki:
‘Allah ve Resûl’ü bilir.’
O vakit Efendimiz ‘Ondan dolayı güldüm ki Allahü teâlâ, Arefe gecesi Arafat’ta bulunanlara umumi olarak, sana ise hususi olarak nazar etti’ buyurdular.”
*
Aişe-i Sıddıka der ki:
Bir gün Resûlullah Efendimiz Eshabının arasına geldi.
Selam verdi.
Sonra onlara, “Meclislerinizi Ömer bin Hattab’ı anarak ziynetlendiriniz” buyurdu.
*
Hazret-i Ali de, “Salihler zikrolunduğu zaman, siz Ömer’in zikriyle olun” buyurdu
*
Hazret-i Hasan der ki:
Resûlullah’tan işittim.
“İnsanoğlundan başkası, kendisi gibi bin kimseden daha kıymetli olamaz. Ömer’se bin mislinden daha hayırlıdır” buyurdu.
*
Huzeyfe-i Yemani “İslam, Hazret-i Ömer zamanında, gelen, yaklaşan bir kimseye benzerdi ki yakınlığı artardı. Ömer’den sonra ise arkasını dönmüş giden, uzaklaşan kimseye benzerdi. Uzaklığı artardı” buyurdu.