O kelimeler nedir?

(Dünden devam)
Hazret-i Ebû Bekr “radıyallahü anh”; “Ey mübârek kuş! Eğer bana söylemeye memûr oldun ise, söyle” buyurdu. Kuş dile geldi.
Ve cevap verip;
“Hak sübhânehu ve teâlâ beni yarattı. Yiyeceğimi ve içeceğimi iki kelime eyledi. Aç olduğum zaman birini söyler, doyarım. Susadığım zaman öbürünü söyler, kanarım” dedi.
Sıddîk merak etti.
Ve kuşa sordu:
“O kelimeler nedir?”
Kuşcağız;
“Aç olduğumda sana buğz edenlere la’net eder, doyarım. Susayınca, sana muhabbet edenlere istigfâr eder, kanarım” dedi.
Resûlullah bunu işitti.
Ve ağladı.
Ümmetinden bazılarının şekâyet edip, hazret-i Ebû Bekr’e “radıyallahü anh” buğz edeceklerine mahzûn oldu.

VAHYİ İŞİTTİ
Rivâyet olunur ki, hazret-i Resûl-i ekrem’in “sallallahü aleyhi ve sellem” amcası Ebû Tâlib hakkında bir âyet-i kerîme nâzil oldu.
Meâli şöyledir:
“Şübhesiz ki sen istediğin kimseyi hidâyete kavuşturamazsın. Ve lâkin Allahü teâlâ dilediğini hidâyete kavuşturur.”
Hazret-i Sıddîk oradaydı.
Hazret-i Cebrâîl’den O da işitip, bir zaman, kendinden geçti.
Sâlibî merhum;
“Hazret-i Cebrâîl’den vahyi, Ebû Bekr-i Sıddîk’tan “radıyallahü anh” gayri kimse işitmedi” demiştir.

Comments are closed.