Olmasaydı ölmezdi demek doğru mu?

Sual: Herhangi bir sebeple ölen bir kimse için, (O sebep olmasaydı ölmezdi) mesela, (Trafiğe çıkmasaydı) veya (Deprem olmasaydı) yahut (Bomba patlamasaydı ölmezdi) diyenler olduğu gibi, (Trafiğe çıkmasa da, deprem olmasa da, bomba patlamasa da, o kişi mutlaka başka bir sebeple ölecekti) diyenler oluyor. Bunların hangisi doğrudur?
CEVAP: Her ikisi de yanlıştır. Ölen veya öldürülen kimsenin, ne maksatla ve nasıl öleceğini veya öldürüleceğini Allahü teâlâ ezeli ilmiyle bildiği için, kaderini o şekilde yazmıştır. Bu, değişikliğe uğramaz. O kişi için (Ölmezdi) veya (Başka sebeple ölürdü) demek yanlış olur. O iş olmuş, bitmiştir. (Şöyle olsaydı ölmezdi) denmez.
Bir de, (Allah öyle yazdığı için öldü veya öldürüldü) diyerek suçu Allah’a yüklemek de yanlış olur. Allahü teâlâ, neler olacağını, nasıl öleceğini bildiği için, olacak şeyi onun kaderine yazmıştır. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri, (Kader, Allahü teâlânın ezelî ilmiyle bilmesidir, zorla yaptırması demek değildir) buyuruyor. Kimin trafik kazasında, kimin depremde, kimin bomba patlamasıyla, kimlerin ise kalb krizinden veya başka bir sebeple öleceği ezelde yazılmıştır, o iş mutlaka meydana gelecektir. (Şöyle olsaydı meydana gelmezdi) demek yanlış olur.
GECE NAMAZI
Sual: Seher vakti uyanıp kaza namazı veya vitri kılan, teheccüd namazı da kılmış sayılır mı?
CEVAP: Evet, kılmış sayılır. Gece hangi namaz kılınırsa kılınsın, teheccüd namazı da kılınmış olur. Hadis-i şerifte, (Yatsı namazından sonra [seher vaktinde] kılınan namaz, gece namazındandır) buyurulmuştur. (İbni Âbidin)
Gece kaza kılan, hem kazasını öder, hem de teheccüd sevabına kavuşur. (Nevadir-i Fıkhıyye)
Demek ki, gece kaza namazı kılan, teheccüd namazı da kılmış sayılır, ancak niyet sevabına da kavuşmak için, hem kaza namazına, hem de teheccüd namazına niyet etmeli. Yeni abdest alınmışsa, Sübha namazı da kılınmış olur. Niyet sevabına da kavuşmak için Sübha namazına da niyet etmeli.
KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN
Sual: Kanuni Sultan Süleyman’ın dinin bazı emirlerini kaldırdığı söylentisi doğru mudur?
CEVAP: Doğru değildir. Kendisi Müslümanların hâlifesi olup, her işini Şeyhülislam Ebus-suud efendiden fetva alarak yapardı. Bu fetvalar İstanbul kütüphanelerinde mevcuttur.

Comments are closed.