Ölünce, hesaba çekileceksin!

Dâvûd-i Tâî hazretleri, İmâm-ı a’zam hazretlerinin derslerinde yetişti. Halîfe Hârun Reşîd, bir gün bu zâta gelip; “Bana nasîhat et” dedi.
Hazret-i Dâvud;
“Pekâlâ” dedi.
Ve ardından; “Ey Hârun! Günahtan sakın, zîrâ ölünce hesaba çekileceksin. Milletine zulmetme, yoksa mahşer gününde hepsi senden dâvâcı olur” buyurdu.
Halîfe Onu dinledi.
Uzun süre ağladı.
Sonra bir kese altın verdi kendisine. Ama O almayıp; “İhtiyâcım yok, param bana ölünceye kadar yeter” buyurdu.
Zîra evini satmıştı.
Parasını almıştı.
Bu helâl para için de; “Yâ Rabbî, bu para ne zaman biterse, benim de ömrüm bitsin” diye duâ etmiş, o paranın kaç gün idâre edeceğini de Hârun Reşîd’e bildirmişti.
Halîfe bunu hatırladı.
Ve bir defter çıkardı.
O günün tarihini, oraya not etti. Aradan bir müddet geçince, bâzı yakınlarına; “Dâvûd bugün vefât etmiştir” dedi.
Onlar şaşırıp;
“Ne biliyorsun?” dediler.
“Benim hesâbıma göre parası bugün bitti” dedi. Gerçekten o gün geldi ölüm haberi.

ÇÂRE YOK!..
Bu zât bir gün; “Ölüme çâre yok. Mü’min olsun, kâfir olsun bir gün ölünecek” buyurdu.
Dinleyenler;
“Ölüm acısını herkes duyar mı?” dediler. “Kâfirler çok şiddetli hissederler” buyurdu.
Sordular:
“Ya mü’minler?”
“Onlar öldüğünü anlamaz bile. Bir bakar ki ölmüş. “Aa, ben ölmüşüm” der, o kadar…

Comments are closed.