Onu ne çok sevmiştim…

Yıl 2007’ydi. Liseli yıllarımdı. Altı kardeştik. Annem büyük oğlunun mürüvvetini görmek istiyordu. Yengem ve annemin ısrarıyla yengemlerin köyüne gittik. Yengemler geniş bir aileydi. İskenderun’dan da akrabaları gelmişti. Üç kız bir erkek kardeşlerdi. Merve en büyükleriydi.
Merve ile orada tanışmıştık. Birlikte köyde meyve bahçesinde piknik falan yaptık. Üçüncü gün evimize dönerken, ona telefon numaramı verdim.
İki hafta sonra Merve’den mesaj geldi. Kendilerinin de daha eve yeni geldiğini söyleyip internetten konuşabileceğini bildiriyordu.
Msn adresimizi alıp internetten görüntülü olarak konuşmaya başladık. Günler geçtikçe birbirimize bağlanıyorduk, güveniyorduk.
Daha sonra İskenderun’a onun yanına gitmeye başladım. Arkadaşlarıyla birlikte internet kafelere falan takılıp vakit geçiriyorduk. Zaman zaman da Merve Antakya’ya geliyordu.
İki yılımız böyle geçti…
2009 yılında bir iş yeri açtım. 19 yaşındaydım. Aynı yaştaydık. Onunla evlenme hayalleri kuruyorduk.
Ben bir arkadaşımla ev tuttum. O ise bir dershanede okuyordu. Bazen de dershaneye ait yurtta kalıyordu.
Merve aslında ailesine yalan söyleyip benim yanıma geliyordu. Artık iki haftada bir, bir iki günlüğüne gezme amaçlı şehir dışına da gidiyorduk. Birbirimize kenetlenmiştik. Yanlış olduğunu biliyorduk ama dönemiyorduk.
Merve bir ara annesiyle birlikte bir kozmetik firmasının bayiliğine başladığını anlattı. Kendilerinin bölge bayii olup alt bayiler oluşturduklarından söz etti. Alt bayiler satış yaptıkça anlaşmış oldukları kontör firmalarından alt bayilere prim olarak kontör gönderdiklerini falan söyledi. Bu amaçla benim bilgisayarımı da defalarca kullandı…
Bir gün evde iken postacı bir tebligat getirdi. Mahkemeden çağrılıyordum. Şaşırmıştım. Merakla hemen gittim. Hakkımda bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan dava açılmış. Bunun ne demek olduğunu bile bilmiyordum. İfademi alan kâtip açıklama yaptı:
-Adına kayıtlı olan IP numaralı adresten şu tarihte bir kontör firmasının şifresi kırılarak kontörleri izinsiz olarak çekilmiş. Bundan dolayı ifadeni alacağız. Ne diyorsun bu hususta?
-Bilgim yok. Ben böyle bir şey yapmadım. Zaten istesem de yapamam.
-Ama senin bilgisayarından yapılmış. Senden başka kullanan var mı bilgisayarını?
O anda Merve geldi aklıma. Ama ona olan sevgimden ismini vermedim.
-Hayır yoktur, dedim.
Keşke doğrusunu söyleseydim… İfadem alındıktan sonra serbest bırakıldım. Adliyeden çıkar çıkmaz hemen Merve’yi aradım. Durumu anlattım. Bana “firma yanlışlık yapmıştır. Bazen böyle hatalar oluyor. Daha önce de olmuştu. Ben arar söylerim, şikâyeti çekerler” dedi…  (Devamı yarın)

Comments are closed.