Onun için ecir yoktur!

Ferec Gırnâtî hazretleri tefsîr, hadîs, kelâm, fıkıh, kırâat, usûl ve nahiv âlimidir. 701 (m. 1301) senesinde Endülüs’te (İspanya) Gırnâta’da (Granada) doğdu. 782 (m. 381) senesinde orada vefât etti. Naklettiği bazı hadis-i şerifler:

“Sadakanın en faziletlisi, iki dargın kimsenin arasını bulmaktır.”

“Dört sıfata sahip olduktan sonra dünyadan başka bir şey kazanamadığına ehemmiyet verme! Bunlar, emaneti muhafaza etmek, sözün doğrusunu söylemek, güzel huylu olmak, afif olmak.”

“Yiyiniz, içiniz, sadaka veriniz, isrâfsız ve tekebbürsüz giyininiz. Cenâb-ı Hak nimetlerinin kul üzerinde görülmesini ister.”

“Bize karşı silah taşıyan bizden değildir.”

“Küçüğümüze acımayan, büyüğümüze hürmet etmeyen bizden değildir.”

“Sizin kıyâmet günü bana en yakınınızın, en sevgili olanınızın kim olduğunu haber vereyim mi? En iyi huylularınızdır.”

Abdullah bin Amr şöyle bildiriyor: Bir gün Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem): “Yâ Resûlallah! Müslümanın hangisi hayırlıdır?” diye sordum. Buyurdular ki: “Fakirleri doyuran, tanıyıp tanımadığı her Müslümana iltifât eden.”

“Kişinin mâlâyanîyi (faydasız, boş şeyleri) terk etmesi, onun Müslümanlığının güzelliğindendir.”

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) rivâyet etti. Birisi Resûlullah efendimize gelerek: “Yâ Resûlallah! Dünyalık elde etmek gayesi ile gazâya giden kimse için ne buyurursunuz?” diye sordu. Resûlullah efendimiz “Onun için ecir yoktur” buyurdular. Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) bu durumu Eshâb-ı kiram arasında anlattığı zaman onlar, “Belki sen bunu Resûlullah efendimizden iyi anlamadın” dediler. Bunun üzerine Ebû Hüreyre hazretleri tekrar Resûlullah efendimizin yanına döndü ve bu husûsu sordu. Resûlullah efendimiz: Üç kerre,“Onun için ecir yoktur” buyurdular.

Nu’mân bin Beşîr (radıyallahü anh) rivâyet etti: “Kıyâmetin önü sıra, bazı fitneler ortaya çıkar. O zamanda kişi, mü’min olarak sabaha çıkar, kâfir olarak akşamlar. Mü’min olarak akşamlar, kâfir olarak, sabahlar. Bir topluluk, ahlâklarını, az bir dünyalık karşılığında satarlar.”

Enes bin Mâlik’den rivâyet etti. Birisi Resûlullah efendimize geldi. “Yâ Resûlallah! Kıyâmet ne zaman kopar?” diye sordu. Resûlullah efendimiz, “Kıyâmet koptu (kabul et). Onun için ne hazırladın?” diye sordu. O zât: “Fazla bir şey hazırlamadım. Fakat ben, Allah ve Resûlünü seviyorum” dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz: “Senin için tahmin ettiğin vardır. Sen sevdiğin ile berabersin” buyurdu.

Comments are closed.