Hicrî 2. senede oruç ibâdeti farz kılındıktan sonra, Peygamber Efendimiz 9 sene oruç tuttular.
Bugün sizlere, başta “Kütüb-i Sitte” olmak üzere, birçok hadîs-i şerîf kitâbında bulunan, Sevgili Peygamberimizin, mübârek “Ramazân ayı”nda oruç tutmakla alâkalı olarak buyurdukları hadîs-i şerîfinden birkaçını takdîm etmeye çalışacağız:
“Bilhâssa oruçlu iken çirkin/kötü söz söylemeyin! Biri size sataşırsa, ona ‘Ben oruçluyum’ deyin.” [Buhârî]
“İslâm, kelime-i şehâdet getirmek, namaz kılmak, zekât vermek, Ramazân orucunu tutmak ve haccetmektir.” [Müslim]
“Temizlik îmânın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.” [Müslim]
“Ramazân ayı mübârek bir aydır. Allahü teâlâ, size Ramazân orucunu farz kıldı. O ayda rahmet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır, şeytânlar bağlanır. O ayda bir gece vardır ki, bin aydan daha kıymetlidir. O gecenin [yani Kadir gecesinin] hayrından mahrum kalan, her hayırdan mahrum kalmış sayılır.” [Nesâî]
“Ramazân ayı gelince, “Ey hayır ehli! Hayra koş. Şer ehli! Sen de kötülüklerden el çek” denir.” [Nesâî]
“Ramazân orucu farz, terâvîh namazı da sünnettir. Bu ayda oruç tutup, gecelerini de ibâdetle geçirenin günâhları affolur.” [Nesâî]
“Ramazân ayı bereket ayıdır. Allahü teâlâ bu ayda, günâhları bağışlar, duâları kabûl eder. Bu ayın hakkını gözetin! Ancak Cehenneme gidecek olan, bu ayda rahmetten mahrum kalır.” [Taberânî]
“Allahü teâlânın, gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve hiç kimsenin hayâline bile gelmeyen [Cennetteki] ni’met dolu sofrasına, ancak oruçlular oturur.” [Taberânî]
“Ramazân-ı şerîf ayı geldiği zaman, Allahü teâlâ meleklere, mü’minlere istiğfâr etmelerini emreder.” [Deylemî]
“Oruç tutan mü’minin susması tesbîh, uykusu ibâdet, duâsı müstecap ve amelinin sevâbı da çoktur.” [Deylemî]
“Ramazân ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise Cehennemden kurtuluştur.” [İbn-i Ebi’d-dünyâ]
“Ramazân ayında âilenizin nafakasını geniş tutunuz! Bu ayda yapılan harcama, Allah yolunda yapılan harcama gibi sevaptır.” [İbn-i Ebi’d-dünyâ]
“Cennetteki güzel köşkler, sözü hoş, selâmı çok, yemek yediren, oruca devam eden ve gece namazı kılan kimselere verilir.” [İbn-i Nasr]
[Cenâb-ı Hak, gölgesi başımızın üzerine gelen bu mübârek aya, sıhhat ve âfiyet içerisinde kavuşup lâyıkı vechile ihyâ etmemizi, bu ayın feyiz ve bereketlerinden tam manasıyla istifâde etmemizi nasip buyursun.]