Padişahın size selâmı var

Balıkesir velilerinden Sinan Efendi, bir gün bahçesinde çalışırken şık giyimli iki beyefendi geldi yanına.
Bunlar; sultanın adamları olup payitahttan gelmişler ve padişahtan hediye olarak ‘bir kese altın’ getirmişlerdi.
“Selâmün aleyküm baba.”
“Aleyküm selâm efendiler.”
“Sinan Efendi siz misiniz?”
“Evet benim.”
Memurlar, içi “altın”la dolu keseyi uzatıp “Padişahımızın selâmları var, bunu size gönderdi” dediler.
Sinan Efendi;
“Padişah Efendimizin selâmını aldık, kabul ettik. Ancak bu keseyi kabul edemeyeceğiz” buyurdu.
“Niçin efendim?”
“Çünkü ihtiyacımız yok, siz bunu ihtiyacı olana verin” dedi.
Memurlar;
“Ama biz vazifeli geldik, bunu geri götüremeyiz. Lütfen kabul edin” dediler.
Sinan Efendi, elindeki kürekle bahçeden bir miktar “toprak” alıp döktü ayaklarının önüne.
Adamlar toprağa baktılar.
Ve hayretten donakaldılar!
Zira çil çil “altın” vardı ayaklarının dibinde.
Hem de kürek dolusu… Gayr-i ihtiyari “rüya mı görüyoruz?” dediler.
Sinan Efendi;
“Gördünüz ya, bizim bunlara ihtiyacımız yok… Padişah Efendimize mukabil selâm ve dualarımı iletiniz. Hediyesini almamakta bizi mazur görsün” buyurdu.
Diyecek bir şey bulamadılar.
Ve elini öpüp ayrıldılar.

Comments are closed.