Müşrik okçuları, Peygamberimizi ok yağmuruna tutunca, Eshab-ı Kiram, Resulullahı ortalarına aldılar. Atılan oklar, Efendimizin sağından solundan geçiyordu.
Ya önüne düşüyordu.
Ya üstten aşıyordu.
Mekkeli müşrikler, Resulullah’ı her yandan kuşattılar.
Zübeyr bin Avvam ve arkadaşları, Peygamberimizin etrafında pervane gibi dönerek, Ona gelen ok ve kılıçlara vücutlarını siper ettiler.
Çoğu şehit oldu.
Düşman geriledi.
Zafere yaklaşılmıştı.
Bu sevinçle yerlerini terk eden Sahabenin bulundukları yerden, düşman süvarileri saldırdılar.
***
Efendimizi arıyorlardı.
Nihayet Onu gördüler.
Ve yanına sokuldular.
Efendimiz yaralandı.
Eshab darmadağın oldu. Ancak Allah’ın yardımı yetişti ve tekrar toparlandılar. Allah’ın lütfuyla savaş tekrar Müminlerin lehine döndü. Bu defa da Efendimizin vefatı şayiası çıktı.
Ve Medine’ye ulaştı.
***
Safiyye Hatun bunu işitti.
Derhâl Uhud’a koştu.
Hazret-i Zübeyr’i gördü.
Bu zat onun oğluydu.
Ona Resulullah’ı sordu.
Hazret-i Zübeyr “Hamd olsun anne, Resulullah iyidir” dedi.
O, bu haberle ferahladı.
Ama yine de:
“Onu bana göster” dedi.
Onu sağ ve sıhhatte görünce sevince garkoldu. (Devamı yarın)