Salevat-ı şerifeyi söylemek ve yazmak

Gazzîzâde Abdüllatîf Efendi Bursa’da yetişen evliyânın büyüklerindendir. Doğum târihi ve yeri bilinmemektedir. 1247 (m. 1831) senesinde Bursa’da vefât etti. Resûlullah efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) salevat-ı şerife söylemek ve yazmanın fazileti hakkında buyurdu ki:
Ca’fer-i Sâdık (radıyallahü anh) buyurdu ki: “Perşembe günü ikindi vakti olunca, Allahü teâlâ, gökten yere meleklerini indirir. Meleklerin yanında gümüşten sayfalar ve ellerinde altından kalemler vardır. Ertesi gün güneş batıncaya kadar, Resûlullah efendimize okunan salevâtları yazarlar.”
Abdullah bin Meysere el-Kavârîri anlattı: “Kâtiplik yapan bir komşum vefât etmişti. Onu rüyâmda gördüm. ‘Allahü teâlâ sana nasıl muâmele etti?’ diye sorunca; ‘Allahü teâlâ beni af ve mağfiret etti’ dedi. Sebebini sorunca; ‘Ben ne zaman Nebî kelimesini yazsam, ondan sonra da mutlaka (sallallahü aleyhi ve sellem) de yazardım’ dedi.”
İbn-i Salâh şöyle buyurdu: Resûlullah efendimizin bahsi geçince, salât ve selâm söylemeye devam etmeli, çok tekrar etmekten bıkmamalı ve usanmamalıdır. Çünkü bunda, hadîs-i şerîf talebeleri, hadîs-i şerîf ezberleyenler ve hadîs-i şerîf yazanlar için pek büyük faydalar vardır. Bundan gâfil olan kimse, büyük bir nasipten mahrûm kalır.”
Hasen bin Ali Attâr şöyle anlattı: “Ebû Tâhir Muhlis’e, Mekke-i mükerremede bir şeyler yazdırmıştım. Yazdıklarına baktığımda, Resûlullah efendimizin ism-i şerîfleri geçtikçe, (sallallahü aleyhi ve sellem kesîran kesîran…) diye yazıyordu. Niçin böyle yaptığını ona sordum. Bana şöyle dedi: Ben gençliğimde hadîs-i şerîf yazarken, Resûlullah efendimizin mübârek ismi geçtikçe, (sallallahü aleyhi ve sellem) yazmazdım. Bir gece rüyâmda Resûlullah efendimizi gördüm. Huzûruna varıp selâm verdiğimde, mübârek yüzünü benden çevirdi. Ben ikinci defa diğer taraftan Resûlullah efendimize doğru yöneldiğimde, yine mübârek yüzünü benden çevirdi. Üçüncü defa da Resûlullah efendimiz benden mübârek yüzünü çevirince; ‘Yâ Resûlallah! Niçin mübârek yüzünü benden çeviriyorsun?’ dedim. Bunun üzerine Resûlullah efendimiz şöyle buyurdu. ‘Sen yazarken, benim ismimi yazıyorsun da, bana salât okumuyorsun!’ İşte o vakitten beri, ne zaman Resûlullahın ism-i şerîfi geçse, salât ve selâm okurum ve kesîran kesîran, derim.”

Comments are closed.