Ahmed bin Hanbel hazretleri “rahmetullahi aleyh” talebeliği sırasında bir grup kimseyle bir su kenarında bulunuyordu. Onlar soyunup, suya girdiler.
Ama O girmedi.
Zîra bir hadîste;
“Kim Allah’a ve âhiret gününe îmân ediyorsa, hamama avret yerlerini örtmeden girmesin” buyurulduğunu biliyordu.
O gece yattı.
Rüyâda bir zât;
“Ey Ahmed! Sana müjdeler olsun! Resûlullah’ın sünnetine uyduğun için Allahü teâlâ seni imâm kıldı. İnsanlar sana tâbi olurlar” dedi. “Siz kimsiniz?” diye sorunca; “Cebrâil’im” cevâbını verdi.
MEZARA KADAR
Ahmed bin Hanbel hazretleri, ilim öğrenmek için pekçok İslâm beldesini dolaştı ve bu uğurda pekçok meşakkate katlandı. Kitap çantalarını sırtında taşırdı. Bir kişi, Onun bu gayretini gördü.
Hayran oldu.
Kendisine;
“Bir Kûfe’ye gidiyorsun, bir Basra’ya. Peki, böyle diyar diyar dolaşmaya daha ne kadar devam edeceksin?” diye sordu.
O suâli dinledi.
Ve cevabında;
“Hokka ve kalem ile inşallah mezara kadar” diye cevap verdi.
“BEN HIZIR’IM”
Ahmed bin Hanbel hazretleri bir cemâatle otururken biri girip; “Ahmed bin Hanbel kimdir?” dedi. Kendisi cevap verip; “Benim” buyurdu.
O vakit sevindi.
Ve Ona arz etti:
Cumâ gecesi, rüyâda biri bana; “Ben Hızır’ım. Ahmed bin Hanbel’i bul. Ona selâmımı söyle ve gökteki meleklerin ondan râzı olduğunu bildir” dedi.